SULTAN KEYKUBAD'IN KERVAN YOLUNDA YENİ NESLİN SÜVARİLERİ

Her bisiklet turu, her yolculuk kendisinden önce zamana yolculuktur az biraz.

Selçuklu hükümdarı Alâeddin Keykubad'ın kervanlar geçirip, at sürdüğü coğrafyada, Toroslar'ın etekleri, engini, düzünde, kervan yolları, köprüleri, kervan sarayları içinden gelip geçti bir yudum, bir nefes, bir avuç, denizler ortasında kumlar içinde bir zerre, tozlu topraklar arasında bedene sıvanan toprağın teri gibi nice akde vefalı, geçmişine meraklı, yoldaşlarına hasret güden yeni devrin demir atlı süvarisi, akıncısı, alpereni.

Ve iki gün boyunca bu can içinde can-ı canlar pedal çevirip geçmişi yâd, tarihin içinde kendilerine yer ettiler. Suyu kıt olsa da Toroslar'ın o muhteşem doğası eşliğinde.

Temaları, bu tura terleri, teker izleri ile kazıdıklarıydı.

"SUYUNA AĞACINA VEFÂ BORCUN VAR, SAHİP ÇIK! "

Konya büyükşehir belediyesi ulaştırma başkanlığı ve viaanatolia iş birliği ve destekleri ile Konya'daki bisiklet oluşumlarının sahada gönüllü ama canı gönülden neferlik edip gelenlerin gönülleriyle hem-hâl olduğu Konya'da bisiklet festivallerinin öncüsü diyebileceğimiz KEYKUBAD YOLU BİSİKLET TURU anayurdumuzun çeşitli beldelerinden gelen 96 katılımcı ile 20 Eylül cumartesi günü öncesinde Konya panorama müzesi yanı tıra bisikletlerin ve eşyaların yüklenmesi ve araçlarla yolculuk ile Seydişehir Tınaztepe'ye yapılan yolculuk, sonrasında Tınaztepe önünden hareketle Sorkun, Bozkır, Mavi Boğaz, Çumra Apa (kamp istirahlı) Çatalhüyük de finali olan rüya gibi geçmişin sayfalarının pedallarla çevrildiği doğa ile baş başa iki güzel günde ifa edilen 155 km.

Şükür ki kazasız, belasız, sorunsuz, kimselerin teli bile incinmeden.

Daha kapsamlı, dolu dolu, şehrin kalbinde nice organizasyonlar için zamana kaşık çalıp emeğe maya tutturmak için siz, değerli bisiklet, doğa ve tarih tutkunları siz varsanız biz her daim hazırız der,

Geçmişe uğurlanan anlara dair sözlerimizin noktası... Şöyle;

*

Koyulmuş yola onca can içinde inci mercan

Evvelin yollarında kendinden olmak için

Yolculuklarına geçmişin yenilerine katmak için

Karışmak için tarihin doğanın eşsiz cezbine

Uçar gibi, sel gibi çıka geldiler

Birileri vardı yanında, birileri kalbinde

Aramak için atalarından bir iz

Düşünmeden, tereddüt etmeden bir an bile

Yolu yola katık ede ede geldiler

Onların aklında, fikrinde bir de gönlünde yegâne gaye

Lahzalar arasına yeni lahzalar

Unutulmuş yollara yaren olmalar

Birlikte, tanış olmasa bile bir olup,

İzlerine eskilerin, kendilerinden izler katmalar

Sözü olmuş, yemini bu vefalı neslin

İçinden gelirmiş hevesi duyguların

Kimler kimler ondan önce buralara varmış

Leylekler mi şahit yoksa başka kullar mı?

Ehemmiyet verip akla yük etmemiş,

Toza toprağa gark bu yeni neslin süvarileri, demir atlı akıncıları, Alpleri

Tarihler boyu bu coğrafya, bu yollar

Umar olmuş, gelseler geçseler us da tutsalar bizi

Rahat bir gün yüzü şimdi onlar için zerre olsa bile

Uykuların ebedisine geri döndüler kavuşunca izlerine ahirlerin...

Aşk ola

20-21 Eylül Keykubad Yolu Bisiklet Turu hatırasına