Sistemimizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için yasal mevzuata uygun çerezler kullanılır. Balıkesir Ticaret Platformu’yu kullanarak bu çerezleri kabul etmiş olursunuz. Detaylı bilgi için çerez politası sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
Bisiklet, her şeye en başta sağlığa, dumansız ulaşıma, manzaralı ve terapi gelen uzun yolculuklara yaradığını defaten görmüştüm de ama masaldan, hayalden gerçeğe döndüğünü Yozgat, Sorgun'daki bisiklet festivalinde şahit oldum.
Kahramanımız Kemal Yücel, niye mi?
Düşünün, 6 yaşında Can pareniz, evladınızı hastalık sürecinin 28'nci gününde kaybediyorsunuz, hayattan tüm umutlarınızı bir uçurumdan savurup, candan bile vazgeçmeyi düşünürsünüz, düşünmekten ziyade icraata geçersiniz lakin bir fotoğraf size dur der, bir değil birçok kere.
Kemal'in hikâyesi de böyle.
Canı, evladı Utku'sunun beyin kanseri olduğunu öğrenir, her şey yolunda dedikleri bir anda 28'nci gün kaybeder evladını. Dünyası yıkılır, intiharın eşiğine kadar gelir. Fakat duvarda duran Utku'nun fotoğrafı ona cennetten bir haber yollar. Der ki "baba, ben burada huzurlu ve mutluyum. Sen yaşamalı ve başka çocuklar ölmesin diye umut olmalısın. " der.
Ve böylelikle bisikleti olmayan o vakte kadar bisiklet sürmeyen Kemal Yücel arkadaşının, bu yolculuğunda yoldaşın benim bisikletim olsun der ve Adana'dan İstanbul'a pedal döndürmeye başlar ve o andan itibaren "HER PEDAL BİR UMUTTUR. " artık. Bu yolculuğunda gayesi "KÖK HÜCRE BAĞIŞI VE ORGAN NAKLİNİN ÖNEMİNİ ANLATMAKTIR. " ve öyle de yaptı. Ve yolculuğa en zor yerden başlamalıdır evladı Utku'yu kaybettiği hastane odasından. Hasta çocuklarla vedalaşarak yola çıkmayı düstur edindiği gibi çıkarken yola o hastane odasında Eren'le de vedalaşır. Ve eren şöyle der, "kemal amca belki değil biliyorum ki ben sen dönene kadar ben öleceğimi bilmiyorum, bu son vedalaşmamız, ama sen başka çocuklar ölmesin diye mücadele edeceksin ve bu pusula senin yoldaşın olsun, Kemal amca PUSULAMIZ HAYAT KURTARMAK OLSUN" der. Ama bu arada Kemal oyuncaklar alır yolda gördüğü çocuklara hediye ederdi. O çocuklar mutlu olunca biliyordu ki Utku da mutlu olacaktı. Çünkü ölmeseydi Utku her zamanki gibi o gün de baba oğul birlikte yemek yiyip, oyuncak alacaklardı, kader işte. Neyse yolculuk başlar ama ne var ki yola çıkıştan kısa bir süre sonra Eren de bu âleme veda eder.
Yollarda öyle değişik ve manidar hikâyeler vardır ki anmakla bitmez. Yorgunluktan bayılmak üzereyken mola verdiği yerde eşini lösemiden kaybedenini mi ararsınız, sosyal medyadan takip edip, yolda durdurup çocukları için umut oldunuz diyenleri mi yoksa bir başka durakta evladını kaybeden yaralı bir başka ana baba mı?
Eee yolculuk bu nelere gebedir kimseler bilemez.
Kemal gittiği her yerde ilik, kök hücre ve organ bağışının önemini anlatırken diğer yandan hastaneleri ziyaret edip çocuklara hediyeler vermeye devam ediyor.
Dilerseniz şöyle noktalanalım;
Kemal bir yolculuğunda lösemiden iyileşen bir çocuğun ailesi onu kreşten Kemal'in almasını ister ve o an; muazzam kucaklaşmanın en kıymetli kavuşması yaşanır uman ve umut olanın kavuşmasıdır bu.
Kemal mi?
O hâlâ ilik nakli ve organ bağışının önemini her pedalında umut dolan yolculuklarıyla anlatmaya devam eder.
Bu gönülden emek davasının ödülü uyuşan ilikler ve bağışlanan organlar Kemal'in pedalına yakıttır artık. Ve Kemal gün geçtikçe huzura kavuştukça lösemeli çocuklara umut olmaya devam etmekte...
06.07.2025 Sorgun, Yozgat
Hikayenin Adı Bir ÖMÜR'lük NEFES Olsun
Kötü alışkanlıklarım var benim.
Şimdi Nereden Başlayayım
Benim öyle uçsuz bucaksız tarlalarım olmadı
Bayram bir yolculuksa başlı başına. Yol kim, vuslat kim, yola revan olduran kim?
Şu koskoca şehir kaç yalnızlığı barındırıyor içinde
Güzel olan sadece sen misin?
Yağmurların da diyecekleri var
Şiirler hep hüzün depremleri yaşatır
Hayat bazen haylaz bir çocuk olmak
Taşınan yük ne eldedir ne omuzda ne de sırtta
Küçük bir sahil kasabası
Sen gitsen ben kalırım
Sussam yalnızlık, konuşsam yalnızlık
Hayat Hep Siyah Beyaz mıdır?
Şimdiki aklım o zamanki hayallerime hükmetseydi eğer
Bugün gözlerimi açtım sen
Kendimi bazı zaman vadesi gelmiş borç gibi hissediyorum
O kadar kolay kazanmadım ben yaralarımı
Sözün eşiğinden demişti bir gönül dostum, sözün eşiğinden. Söz, eşiği ve gönül.
Öküz öldü ortaklık bozuldu, eski çamlar bardak oldu, o köprünün altından çok sular aktı.
Pinokyo desem, 80'lerde çocuksanız bir de ilk aklınıza gelen ne olur?
Bizim çocukluğumuzda her şey siyah beyazdı.
Çocukluğumuzun mahallesi mi yoksa çocukluğumuzu sevdiren mahallemiz mi?
Her devrin çocukluğu da bir başka gençliği de
Sevgili okurlar sizlere bu defa bisiklete dair cümleler lütfu ikramda bulunacaktım ama o konuyu sonralara bıraktım. Neden derseniz eğer? Söyle ki;
Yazık çok yazık o zaman içindeki çocuğu özgür bırak
Kuzulu kapılardan geçilir bu köhne evlerin hayatlarına
Harmandalının heybetini özgerlerinde saklayanım
Ne Mutlu Türküm Diyene
En ağır yorgunluklar
Her anıyla adına yakışır bir festival
Sihiri ruhunda olan alameti mucize değil mi sizce?
Sesini duyuramadığın kalp
19 Eylül Gaziler Günü Münasebeti ve Anısına
Her şey gelir geçer dostluklar baki kalır
Kime güvenir bu naçiz gönül?
En koyusundan
Bisikletin envai çeşit seçenekleri ve yolculukları
Ömrüm adım adım tüketmekte kendini
Uzun Turlar
Kapılar diyorum
Denizden daha mavi gözler
Neredeyse Ekim ayının başından bu yana yollardayım
Kitap nasıl bir yolculuk yapar
Ne mutlu Türk'üm diyene!
İnsanlar arasında gözlere sırlı bir bağ vardır ki
Dün dinlediğim bir şiirde geçiyordu ve beni derinden etkilemişti.
Gök kubbedeki bulut tarlaları
Gök maviliklerden kalem tutuştursam eline
Gariban zamanların yokluk görmüş çocuklarıydık
Siyah Beyaz Hatırat, Anekdotlar
Sarıkamış deyince çok şeyler yazılır ve çizilir.
Nerede eksik kalmış çocukluk görsem
Herkese içindeki iyilik kadar iyi bir hayat dilerim
Çocukluk zamanlarımdan hatırlıyorum
Can Bağıyla Birbirlerine Bağlı Olanlar
Harfler tek başına yağmur damlaları gibidir bazı zaman
İnsanın hayatında çınar ağaçları vardır.
İnsan elinde olanların kıymetini bilmesi gerekir
Eski sevdalara dair ne varsa öyle yaşamalı
Bundan sonra zor geçerim Toroslar'dan öte yana
Çanakkale... Söze Girince
En mukaddes ay
Ömürden Nefese AŞK OLA
Sana sen de benim gözlerim gibi baksaydın
2. yıla merhaba
İyi Bayramlar
Kabus gibi, buhran içinde geçen günlerin içinden
Önce aklını başına devşir
Ben, çocukluğumun tek şahidi olduğu eski mahallemi özledim
Öncesi evlatlık, ortası babalık
Ele güne karşı yapayalnız böyle de olmaz ki
Ne işe yarar eller, ellerimiz?
Eylül gelmiş diyorlar
Yıl 2013 güz aylarında başladı her şey. Ufak tefek atışmalar, sanılır ki iki ozan karşılıklı atışıyor
Okuyup, yazdığımız konuştuğumuz dil basittir aslında
Ne Mutlu Türk'üm Diyene
Farkımız İnsanlığa Adımlarımız
1997-2001 yılları arası geçen dört yıl
Yeni bir yıla merhaba dedik
Malumunuz 2023'ün son günlerinde hakemler gündemin başköşesinde
Limanda ne kadar gemi varsa hepsi de gittiler
Hepimizin bir ekmek parası telaşı var
Aşkın dini, milleti, rengi olur mu?
İnsanlığın doğduğu topraklar
Eski evlere yakışır mı fiyakalı vesikalar?
Öyle bir afet düşünün ki...
Hayatın her anının kıymetinin anlaşılma etkisi
Biraz mavilik bir tutam bulut heves eder yüreğim
Bazı zamanlar zamansızdır bazı anların ise tarifi imkansız
Çanakkale Geçilmez
Kutsalıdır her inancın kadın
Sevmek lazım yine de hayatı yoksa gerisi boş
Bayramımız bayram olsun
Kaldığı yerden başlamalı. Kaldığı yerden...
Ardında Bıraktığı Hoş Hatıralarla, Gâhi Ağlatıp, Gâhi Güldüren
Günaydın demek, sadece olağan hayatın adet yerini bulsun misali
Şimdi gitmek mi lazım kalmak mı?
Bugün günlerden pişmanlık olsun
Rüyada Yaşasak Demeyenimiz Yok Gibiydi.
Muhteşem doğa içinde harika rotalar
Bize bıraktıklarına paha biçmek zor
Sonsuz saygı, sevgi ve şükranlarımızla
Her gün, her saat, her saniye ve her anımız, gizemli yolculuklara, yeni serüven, yaşam kavgası içinde yeni hayat maceralarına gebedir.
Kırk Sekizin Yediverenleri
Yeni Bir Yıl
Fotoğraf Erbabı Kıymetli Dost Erdinç Özal
MUHTAÇ OLDUĞUMUZ KUDRET DAMARLARIMIZDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR
Sizin çocukluğunuz nasıl geçti bilmem lâkin ilgimi çekmiyor da değil.
EHLİNE VERİLMEYEN HER İŞ, HER ŞEY ZİYANDIR...
Herkesin içindeki temiz dünya kadar güzelliklerle geçecek bayramlar dilerim
4 yıl öncesine dayanır bu yolculuğun ilk kalp atışları
Çocuklarımız ile çocukluklarımız arasında uçurumlar var
Yolculuklarımız hep insana doğru, mücadelemiz hep yarınlarımız, gençlerimiz, çocuklarımızın iyi bir geleceğe sahip olması için
VAKİT ARTIK ÇOK GEÇ O LA CAK...
Bu sefer Çamlıca'dan değil Gönüllerin en mukaddes ufkundan yükseldi nağmeler
Sıralama yapsak çıkan sonuç kimi mutlu eder, kimleri mutsuz?
Malum mevsimlerin yazlık günlerine misafiriz ve... Düğünler, dernekler vs.