Sistemimizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için yasal mevzuata uygun çerezler kullanılır. Balıkesir Ticaret Platformu’yu kullanarak bu çerezleri kabul etmiş olursunuz. Detaylı bilgi için çerez politası sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
Bizler taş zeminli okullarında sobalı sınıfların tahta sıralarında siyah önlük beyaz yakalarla boynumuzda; ortasından ipe takılı silgilerimiz ile güz bahçesinin solgun çiçekleri gibi ama coşkusuyla geçtiği topraklara hayat veren çaylar gibi yerine sığmayan çocuklardık. Tıpkı eski bir film karesinden gelmiş gibi kimimiz apartman nedir bilmeyen kâh mahalle arasında dar sokaklarda kâh uçsuz bucaksız çiçek kokulu badem, ceviz bazen de meyve ağaçları arasındaki tarlalarda taş kalelerde patlak naylon toplarla mahalle maçları yapardık. Bazen de sonu gelmez saklambaçlar oynardık, tahta telefon direkleriyle betondan elektrik direkleri arkasında gecenin kararmasından korkmadan kimseyi umursamadan. Neredeyse soğuk kış gecelerinde isim şehir hayvan oynamayan yoktu herhalde komsu6 çocuklarıyla, kimimiz de bezden bebek, ağaç kabuğundan tabakta yapraklarla çiçeklerle yemeğimizim olduğu evcilik oynardık.
Ya şehrin köhne mahallesinde müstakil evlerde ya balık istifi minibüslerde ya da eski yeşil Ciplerle yapılan yolculuklarla gittiğimiz elektriksiz, köyde gaz lambası ışığında, ocaklarda meşe kütüğüyle ısınılan, aynı tabaktaki tarhana çorbasına tahtadan yapılmış kaşık sallanan tek göz evlerde geçti bizim çocukluğumuz. Bayramlarımızın o mahalledeki coşkusunu ise anlatmaya ne kelimelerin nede dilin gücü yeter. Güzel bir o kadar da huzur ve de hüzün dolu günlerdi o günler. Komşuluklarımız komşularımız çok şey öğretti bize hayata dair; paylaşma, yardımlaşma, dürüstlük, sadakat, komşuluk hatırı veyahut hakkı, vefa gibi.
Siyah beyaz televizyonlarda eş dostla izlenilen o cumartesi günleri yerli, pazar günleri kovboy filmleri hatta Küçük Ev, Charlie'nin Melekleri, Dallas dizileri ve de Vikingler, He-Man, Şeker Kız Candy, Heidi, Kum Kum, Taş Devri desem sanırım çoğunuz bir garip olursunuz değil mi?
Bizim çocukluğumuzda her şey siyah beyazdı. Oyunlarımız, albümdeki resimlerimiz, televizyonumuz ve de çoğu şey. Evet, aynı o zamanlar gibi siyah beyazdı bizim çocukluğumuz da ama anılarımız, yaşadıklarımız, dostluklarımız rengârenkti, evet siyah beyazdı bizim çocukluğumuz ama her şeye rağmen mutluyduk göstermelik değil ha gerçekten mutluyduk, huzurluyduk ve de daha bir çocuktuk o zamanlar.
29 Ocak 2015 22:47
Hikayenin Adı Bir ÖMÜR'lük NEFES Olsun
Kötü alışkanlıklarım var benim.
Şimdi Nereden Başlayayım
Benim öyle uçsuz bucaksız tarlalarım olmadı
Bayram bir yolculuksa başlı başına. Yol kim, vuslat kim, yola revan olduran kim?
Şu koskoca şehir kaç yalnızlığı barındırıyor içinde
Güzel olan sadece sen misin?
Yağmurların da diyecekleri var
Şiirler hep hüzün depremleri yaşatır
Hayat bazen haylaz bir çocuk olmak
Taşınan yük ne eldedir ne omuzda ne de sırtta
Küçük bir sahil kasabası
Sen gitsen ben kalırım
Sussam yalnızlık, konuşsam yalnızlık
Hayat Hep Siyah Beyaz mıdır?
Şimdiki aklım o zamanki hayallerime hükmetseydi eğer
Bugün gözlerimi açtım sen
Kendimi bazı zaman vadesi gelmiş borç gibi hissediyorum
O kadar kolay kazanmadım ben yaralarımı
Sözün eşiğinden demişti bir gönül dostum, sözün eşiğinden. Söz, eşiği ve gönül.
Öküz öldü ortaklık bozuldu, eski çamlar bardak oldu, o köprünün altından çok sular aktı.
Pinokyo desem, 80'lerde çocuksanız bir de ilk aklınıza gelen ne olur?
Çocukluğumuzun mahallesi mi yoksa çocukluğumuzu sevdiren mahallemiz mi?
Her devrin çocukluğu da bir başka gençliği de
Sevgili okurlar sizlere bu defa bisiklete dair cümleler lütfu ikramda bulunacaktım ama o konuyu sonralara bıraktım. Neden derseniz eğer? Söyle ki;
Yazık çok yazık o zaman içindeki çocuğu özgür bırak
Kuzulu kapılardan geçilir bu köhne evlerin hayatlarına
Harmandalının heybetini özgerlerinde saklayanım
Ne Mutlu Türküm Diyene
En ağır yorgunluklar
Her anıyla adına yakışır bir festival
Sihiri ruhunda olan alameti mucize değil mi sizce?
Sesini duyuramadığın kalp
19 Eylül Gaziler Günü Münasebeti ve Anısına
Her şey gelir geçer dostluklar baki kalır
Kime güvenir bu naçiz gönül?
En koyusundan
Bisikletin envai çeşit seçenekleri ve yolculukları
Ömrüm adım adım tüketmekte kendini
Uzun Turlar
Kapılar diyorum
Denizden daha mavi gözler
Neredeyse Ekim ayının başından bu yana yollardayım
Kitap nasıl bir yolculuk yapar
Ne mutlu Türk'üm diyene!
İnsanlar arasında gözlere sırlı bir bağ vardır ki
Dün dinlediğim bir şiirde geçiyordu ve beni derinden etkilemişti.
Gök kubbedeki bulut tarlaları
Gök maviliklerden kalem tutuştursam eline
Gariban zamanların yokluk görmüş çocuklarıydık
Siyah Beyaz Hatırat, Anekdotlar
Sarıkamış deyince çok şeyler yazılır ve çizilir.
Nerede eksik kalmış çocukluk görsem
Herkese içindeki iyilik kadar iyi bir hayat dilerim
Çocukluk zamanlarımdan hatırlıyorum
Can Bağıyla Birbirlerine Bağlı Olanlar
Harfler tek başına yağmur damlaları gibidir bazı zaman
İnsanın hayatında çınar ağaçları vardır.
İnsan elinde olanların kıymetini bilmesi gerekir
Eski sevdalara dair ne varsa öyle yaşamalı
Bundan sonra zor geçerim Toroslar'dan öte yana
Çanakkale... Söze Girince
En mukaddes ay
Ömürden Nefese AŞK OLA
Sana sen de benim gözlerim gibi baksaydın
2. yıla merhaba
İyi Bayramlar
Kabus gibi, buhran içinde geçen günlerin içinden
Önce aklını başına devşir
Ben, çocukluğumun tek şahidi olduğu eski mahallemi özledim
Öncesi evlatlık, ortası babalık
Ele güne karşı yapayalnız böyle de olmaz ki
Ne işe yarar eller, ellerimiz?
Eylül gelmiş diyorlar
Yıl 2013 güz aylarında başladı her şey. Ufak tefek atışmalar, sanılır ki iki ozan karşılıklı atışıyor
Okuyup, yazdığımız konuştuğumuz dil basittir aslında
Ne Mutlu Türk'üm Diyene
Farkımız İnsanlığa Adımlarımız
1997-2001 yılları arası geçen dört yıl
Yeni bir yıla merhaba dedik
Malumunuz 2023'ün son günlerinde hakemler gündemin başköşesinde
Limanda ne kadar gemi varsa hepsi de gittiler
Hepimizin bir ekmek parası telaşı var
Aşkın dini, milleti, rengi olur mu?
İnsanlığın doğduğu topraklar
Eski evlere yakışır mı fiyakalı vesikalar?
Öyle bir afet düşünün ki...
Hayatın her anının kıymetinin anlaşılma etkisi
Biraz mavilik bir tutam bulut heves eder yüreğim
Bazı zamanlar zamansızdır bazı anların ise tarifi imkansız
Çanakkale Geçilmez
Kutsalıdır her inancın kadın
Sevmek lazım yine de hayatı yoksa gerisi boş
Bayramımız bayram olsun
Kaldığı yerden başlamalı. Kaldığı yerden...
Ardında Bıraktığı Hoş Hatıralarla, Gâhi Ağlatıp, Gâhi Güldüren
Günaydın demek, sadece olağan hayatın adet yerini bulsun misali
Şimdi gitmek mi lazım kalmak mı?
Bugün günlerden pişmanlık olsun
Rüyada Yaşasak Demeyenimiz Yok Gibiydi.
Muhteşem doğa içinde harika rotalar
Bize bıraktıklarına paha biçmek zor
Sonsuz saygı, sevgi ve şükranlarımızla