Sistemimizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için yasal mevzuata uygun çerezler kullanılır. Balıkesir Ticaret Platformu’yu kullanarak bu çerezleri kabul etmiş olursunuz. Detaylı bilgi için çerez politası sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
Hatta bugüne kadar hallice yazıldı ve yarınlarda da yazılmaların çizilmelerin devamı gelecek.
İşin askeri stratejisi, alınan kararın uygulamasındaki noksanları sorgulamak ve yargılamak haddime, haddimize değil.
Bu hudut boyları arasında değişmeyen bir şey var ki ve hatta Yemen türküsünde de bahsi geçer.
"Zenginimiz bedel verir,
Askerimiz fakirdendir. "
Lakin Sarıkamış bir başka ve bir başka dokunur bu memleketin insanlarına.
Sarıkamış'ta daha düşmanla dövüşüp cenk eylemeden, bir kurşun dahi sıkmadan 78 bin şehidimizin 60 bini donarak can verdi, bu vatana can suyu olsun ve bu vatan ilelebet baki kalsın diye. 60 bin kardan kefen giymiş koç yiğit vatan evladı. Allahuekber Dağları utandı, toprak vicdan azabından yerin dibine geçti o Memedleri bağrına basarken. Yıl 1914 idi şimdi 2022 aradan asır geçmiş geçmesine de...
Hiç bir soğuk bu kadar yakmamış, hiç bir alaz bu kadar dondurucu olmamıştır bu aziz Türk Milleti için.
Ve unutulmamadır ki her vatan evladı mevzu bahis vatan, bayrak ve inanç ise tereddüt etmeden koşar ölüme. Ve unutulmamalı ki helvanın kavrulduğu ocaklar, yürekler kadar her mevkii de, her ocak da aynı alazla yansın yangınlar yoksa. Velhasıl...
"Zenginimiz bedel verir
Askerimiz fakirdendir. " türküsü eser gider.
Ve son sözler...
KARDAN KEFEN
Sarıkamış, Allahuekber Dağları ve yatağında karlar
Düzlüğünde, eteklerinde emanetleri Memedler var
Yüzbinlerce Memed
Adı Memed, sanı Memed, canı Memed
Sefer eylediler Şark'a doğru
Şark ilinde vatana kast edenler vardı
Ellerinde tüfekler, yüreklerinde kılıçtan keskin imanları
Yürüdüler düşman üstüne
Apansız ve tedbirsiz yakalandı Memedim
Üzerindeki yazdan kalma üst baş
Çarıklar delik, abalar eski püskü
Dert etmedi Mehmetçik
Yürüdü, üzerine karlar yağdı
Ayağına karlar dolandı
Ayağından başladı sarmaya kardan beyaz kefeni
Zoruna giden tek bir şey vardı
Şu gavurun itine bir kurşun sıkaydım da öyle öleydim ya
İşte bu yüzdendir gözlerinin açık gitmesi
Mehmetler bir bir düşmüştü
Kar tanesi gibi, can tanesi misali vatan toprağına
Altında kar denizi düşünce incinmesin diye bedenler
Üzerinde kardan kefeni
Bedenini örten toprağı da kardandı
Örtüsüz kalmasın diye şehitler
Eksik olmasın üzerimizde karlar
Böyle, ant içti Allahuekber Dağları.
Bilinsin!
Vatan, bayrak, ezan aşkı uğruna
Daha nice canlar hazır fedaya.
Aşk ola.
Hikayenin Adı Bir ÖMÜR'lük NEFES Olsun
Kötü alışkanlıklarım var benim.
Şimdi Nereden Başlayayım
Benim öyle uçsuz bucaksız tarlalarım olmadı
Bayram bir yolculuksa başlı başına. Yol kim, vuslat kim, yola revan olduran kim?
Şu koskoca şehir kaç yalnızlığı barındırıyor içinde
Güzel olan sadece sen misin?
Yağmurların da diyecekleri var
Şiirler hep hüzün depremleri yaşatır
Hayat bazen haylaz bir çocuk olmak
Taşınan yük ne eldedir ne omuzda ne de sırtta
Küçük bir sahil kasabası
Sen gitsen ben kalırım
Sussam yalnızlık, konuşsam yalnızlık
Hayat Hep Siyah Beyaz mıdır?
Şimdiki aklım o zamanki hayallerime hükmetseydi eğer
Bugün gözlerimi açtım sen
Kendimi bazı zaman vadesi gelmiş borç gibi hissediyorum
O kadar kolay kazanmadım ben yaralarımı
Sözün eşiğinden demişti bir gönül dostum, sözün eşiğinden. Söz, eşiği ve gönül.
Öküz öldü ortaklık bozuldu, eski çamlar bardak oldu, o köprünün altından çok sular aktı.
Pinokyo desem, 80'lerde çocuksanız bir de ilk aklınıza gelen ne olur?
Bizim çocukluğumuzda her şey siyah beyazdı.
Çocukluğumuzun mahallesi mi yoksa çocukluğumuzu sevdiren mahallemiz mi?
Her devrin çocukluğu da bir başka gençliği de
Sevgili okurlar sizlere bu defa bisiklete dair cümleler lütfu ikramda bulunacaktım ama o konuyu sonralara bıraktım. Neden derseniz eğer? Söyle ki;
Yazık çok yazık o zaman içindeki çocuğu özgür bırak
Kuzulu kapılardan geçilir bu köhne evlerin hayatlarına
Harmandalının heybetini özgerlerinde saklayanım
Ne Mutlu Türküm Diyene
En ağır yorgunluklar
Her anıyla adına yakışır bir festival
Sihiri ruhunda olan alameti mucize değil mi sizce?
Sesini duyuramadığın kalp
19 Eylül Gaziler Günü Münasebeti ve Anısına
Her şey gelir geçer dostluklar baki kalır
Kime güvenir bu naçiz gönül?
En koyusundan
Bisikletin envai çeşit seçenekleri ve yolculukları
Ömrüm adım adım tüketmekte kendini
Uzun Turlar
Kapılar diyorum
Denizden daha mavi gözler
Neredeyse Ekim ayının başından bu yana yollardayım
Kitap nasıl bir yolculuk yapar
Ne mutlu Türk'üm diyene!
İnsanlar arasında gözlere sırlı bir bağ vardır ki
Dün dinlediğim bir şiirde geçiyordu ve beni derinden etkilemişti.
Gök kubbedeki bulut tarlaları
Gök maviliklerden kalem tutuştursam eline
Gariban zamanların yokluk görmüş çocuklarıydık
Siyah Beyaz Hatırat, Anekdotlar
Nerede eksik kalmış çocukluk görsem
Herkese içindeki iyilik kadar iyi bir hayat dilerim
Çocukluk zamanlarımdan hatırlıyorum
Can Bağıyla Birbirlerine Bağlı Olanlar
Harfler tek başına yağmur damlaları gibidir bazı zaman
İnsanın hayatında çınar ağaçları vardır.
İnsan elinde olanların kıymetini bilmesi gerekir
Eski sevdalara dair ne varsa öyle yaşamalı
Bundan sonra zor geçerim Toroslar'dan öte yana
Çanakkale... Söze Girince
En mukaddes ay
Ömürden Nefese AŞK OLA
Sana sen de benim gözlerim gibi baksaydın
2. yıla merhaba
İyi Bayramlar
Kabus gibi, buhran içinde geçen günlerin içinden
Önce aklını başına devşir
Ben, çocukluğumun tek şahidi olduğu eski mahallemi özledim
Öncesi evlatlık, ortası babalık
Ele güne karşı yapayalnız böyle de olmaz ki
Ne işe yarar eller, ellerimiz?
Eylül gelmiş diyorlar
Yıl 2013 güz aylarında başladı her şey. Ufak tefek atışmalar, sanılır ki iki ozan karşılıklı atışıyor
Okuyup, yazdığımız konuştuğumuz dil basittir aslında
Ne Mutlu Türk'üm Diyene
Farkımız İnsanlığa Adımlarımız
1997-2001 yılları arası geçen dört yıl
Yeni bir yıla merhaba dedik
Malumunuz 2023'ün son günlerinde hakemler gündemin başköşesinde
Limanda ne kadar gemi varsa hepsi de gittiler
Hepimizin bir ekmek parası telaşı var
Aşkın dini, milleti, rengi olur mu?
İnsanlığın doğduğu topraklar
Eski evlere yakışır mı fiyakalı vesikalar?
Öyle bir afet düşünün ki...
Hayatın her anının kıymetinin anlaşılma etkisi
Biraz mavilik bir tutam bulut heves eder yüreğim
Bazı zamanlar zamansızdır bazı anların ise tarifi imkansız
Çanakkale Geçilmez
Kutsalıdır her inancın kadın
Sevmek lazım yine de hayatı yoksa gerisi boş
Bayramımız bayram olsun
Kaldığı yerden başlamalı. Kaldığı yerden...
Ardında Bıraktığı Hoş Hatıralarla, Gâhi Ağlatıp, Gâhi Güldüren
Günaydın demek, sadece olağan hayatın adet yerini bulsun misali
Şimdi gitmek mi lazım kalmak mı?
Bugün günlerden pişmanlık olsun
Rüyada Yaşasak Demeyenimiz Yok Gibiydi.
Muhteşem doğa içinde harika rotalar
Bize bıraktıklarına paha biçmek zor
Sonsuz saygı, sevgi ve şükranlarımızla