Sistemimizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için yasal mevzuata uygun çerezler kullanılır. Balıkesir Ticaret Platformu’yu kullanarak bu çerezleri kabul etmiş olursunuz. Detaylı bilgi için çerez politası sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
Günümüzün en büyük sorunu insanlar arasındaki derin uçurumlar, yıkılmaz duvarlar. Bu çağın vebası ise iletişimsizlik ve anlaşılmazlık. Ne vakit önyargılarımızdan kurtulur, dinleme ve anlamaya doğru adım atarız işte o zaman iyi ve güzel şeyler filizlenmeye başlar. Günümüzün çocukları, gençleri, yeni ebeveynlerinde fazlaca özgüven, fazlaca kendi dünyalarına dalıp etrafındakiler soğuk olmalar, vakitlerinin olmayışı en başta da anne babalara. Sanırım ve kuvvetle muhtemel onların nazarında herhangi bir arkadaşından farksız onları bugünlere getiren anne babaları.
İletişim araçları 70'ler ve 80'lerde bu kadar yaygın olmadığı halde aile içi bağlar kuvvetliydi. Televizyon çok yaygın değildi, olsa bile bir tek TRT ve onda da sığ bir program akışı ve çoğunlukla eğitici ve ailenin önemini, milli ve manevi değerlerin önemini, yurt sevgisini ön plana çıkaran program olurdu ve pek tabi ki soba başı oyunlar ve sohbetleri.
Zaman içinde kantarın topuzu kaçmaya başladı. Git gide dengeler değişmeye, ilişkiler ve bağlar eski gücünden kan kaybetmeye başladı. Tabi ki bunun birçok etkeni var. Geçim sıkıntısından anne ve babaların çalışıyor olması, kültürel farklar, çağ değişimleri, azalan eş dost ve akraba ziyaretleri.
Ama... Ne zaman teknoloji hayatımıza dâhil oldu, hah işte o zaman oldu ne olduysa. İnternet geldi, iletişin cihazları mobilize oldu, işte o zaman mertlik bozuldu. İletişim kurmak haddinden fazla kolaylaşınca, mesafeler umulduğundan fazla ıradı. En kötüsü de gönülden gönüle mesafelerde.
Sözlerin iflas ettiği, dillerin kifayetsiz kaldığı bu dönemin orta yaş anne babaları, siyah beyaz günlerin son demi 70 ila 80'li yılların arasının çocukları ve gençleri en bahtsız nesil olduğu düşüncemi savunma konusunda oldukça iddialıyım.
Ne ana babalarına ne de çocuklarına yaranabildiler ve üzgünüm ki hep arafta kaldılar, aralıkta ve arada kaldılar.
Ondandır ki uçurumlar karanlık ve derin, duvarlar soğuk ve yüksek. İmkânsıza eş anlatmak ve anlaşılmak.
Anlanır ve anlaşılırlar belki de korkarım iş işin içinden geçeli çok takvimler kendinden geçmiş olacak.
Ama yine de çocuklar ana babaya bir türlü MÜSAİT OLUP VAKİT AYIRAMAYACAK, VEDASIZ GİTMELERE YENİLECEK VE PİŞMAN OLACAKLAR AMA... VAKİT ARTIK ÇOK GEÇ O LA CAK...
AŞK OLA
Hikayenin Adı Bir ÖMÜR'lük NEFES Olsun
Kötü alışkanlıklarım var benim.
Şimdi Nereden Başlayayım
Benim öyle uçsuz bucaksız tarlalarım olmadı
Bayram bir yolculuksa başlı başına. Yol kim, vuslat kim, yola revan olduran kim?
Şu koskoca şehir kaç yalnızlığı barındırıyor içinde
Güzel olan sadece sen misin?
Yağmurların da diyecekleri var
Şiirler hep hüzün depremleri yaşatır
Hayat bazen haylaz bir çocuk olmak
Taşınan yük ne eldedir ne omuzda ne de sırtta
Küçük bir sahil kasabası
Sen gitsen ben kalırım
Sussam yalnızlık, konuşsam yalnızlık
Hayat Hep Siyah Beyaz mıdır?
Şimdiki aklım o zamanki hayallerime hükmetseydi eğer
Bugün gözlerimi açtım sen
Kendimi bazı zaman vadesi gelmiş borç gibi hissediyorum
O kadar kolay kazanmadım ben yaralarımı
Sözün eşiğinden demişti bir gönül dostum, sözün eşiğinden. Söz, eşiği ve gönül.
Öküz öldü ortaklık bozuldu, eski çamlar bardak oldu, o köprünün altından çok sular aktı.
Pinokyo desem, 80'lerde çocuksanız bir de ilk aklınıza gelen ne olur?
Bizim çocukluğumuzda her şey siyah beyazdı.
Çocukluğumuzun mahallesi mi yoksa çocukluğumuzu sevdiren mahallemiz mi?
Her devrin çocukluğu da bir başka gençliği de
Sevgili okurlar sizlere bu defa bisiklete dair cümleler lütfu ikramda bulunacaktım ama o konuyu sonralara bıraktım. Neden derseniz eğer? Söyle ki;
Yazık çok yazık o zaman içindeki çocuğu özgür bırak
Kuzulu kapılardan geçilir bu köhne evlerin hayatlarına
Harmandalının heybetini özgerlerinde saklayanım
Ne Mutlu Türküm Diyene
En ağır yorgunluklar
Her anıyla adına yakışır bir festival
Sihiri ruhunda olan alameti mucize değil mi sizce?
Sesini duyuramadığın kalp
19 Eylül Gaziler Günü Münasebeti ve Anısına
Her şey gelir geçer dostluklar baki kalır
Kime güvenir bu naçiz gönül?
En koyusundan
Bisikletin envai çeşit seçenekleri ve yolculukları
Ömrüm adım adım tüketmekte kendini
Uzun Turlar
Kapılar diyorum
Denizden daha mavi gözler
Neredeyse Ekim ayının başından bu yana yollardayım
Kitap nasıl bir yolculuk yapar
Ne mutlu Türk'üm diyene!
İnsanlar arasında gözlere sırlı bir bağ vardır ki
Dün dinlediğim bir şiirde geçiyordu ve beni derinden etkilemişti.
Gök kubbedeki bulut tarlaları
Gök maviliklerden kalem tutuştursam eline
Gariban zamanların yokluk görmüş çocuklarıydık
Siyah Beyaz Hatırat, Anekdotlar
Sarıkamış deyince çok şeyler yazılır ve çizilir.
Nerede eksik kalmış çocukluk görsem
Herkese içindeki iyilik kadar iyi bir hayat dilerim
Çocukluk zamanlarımdan hatırlıyorum
Can Bağıyla Birbirlerine Bağlı Olanlar
Harfler tek başına yağmur damlaları gibidir bazı zaman
İnsanın hayatında çınar ağaçları vardır.
İnsan elinde olanların kıymetini bilmesi gerekir
Eski sevdalara dair ne varsa öyle yaşamalı
Bundan sonra zor geçerim Toroslar'dan öte yana
Çanakkale... Söze Girince
En mukaddes ay
Ömürden Nefese AŞK OLA
Sana sen de benim gözlerim gibi baksaydın
2. yıla merhaba
İyi Bayramlar
Kabus gibi, buhran içinde geçen günlerin içinden
Önce aklını başına devşir
Ben, çocukluğumun tek şahidi olduğu eski mahallemi özledim
Öncesi evlatlık, ortası babalık
Ele güne karşı yapayalnız böyle de olmaz ki
Ne işe yarar eller, ellerimiz?
Eylül gelmiş diyorlar
Yıl 2013 güz aylarında başladı her şey. Ufak tefek atışmalar, sanılır ki iki ozan karşılıklı atışıyor
Okuyup, yazdığımız konuştuğumuz dil basittir aslında
Ne Mutlu Türk'üm Diyene
Farkımız İnsanlığa Adımlarımız
1997-2001 yılları arası geçen dört yıl
Yeni bir yıla merhaba dedik
Malumunuz 2023'ün son günlerinde hakemler gündemin başköşesinde
Limanda ne kadar gemi varsa hepsi de gittiler
Hepimizin bir ekmek parası telaşı var
Aşkın dini, milleti, rengi olur mu?
İnsanlığın doğduğu topraklar
Eski evlere yakışır mı fiyakalı vesikalar?
Öyle bir afet düşünün ki...
Hayatın her anının kıymetinin anlaşılma etkisi
Biraz mavilik bir tutam bulut heves eder yüreğim
Bazı zamanlar zamansızdır bazı anların ise tarifi imkansız
Çanakkale Geçilmez
Kutsalıdır her inancın kadın
Sevmek lazım yine de hayatı yoksa gerisi boş
Bayramımız bayram olsun
Kaldığı yerden başlamalı. Kaldığı yerden...
Ardında Bıraktığı Hoş Hatıralarla, Gâhi Ağlatıp, Gâhi Güldüren
Günaydın demek, sadece olağan hayatın adet yerini bulsun misali
Şimdi gitmek mi lazım kalmak mı?
Bugün günlerden pişmanlık olsun
Rüyada Yaşasak Demeyenimiz Yok Gibiydi.
Muhteşem doğa içinde harika rotalar
Bize bıraktıklarına paha biçmek zor
Sonsuz saygı, sevgi ve şükranlarımızla
Her gün, her saat, her saniye ve her anımız, gizemli yolculuklara, yeni serüven, yaşam kavgası içinde yeni hayat maceralarına gebedir.
Kırk Sekizin Yediverenleri
Yeni Bir Yıl
Fotoğraf Erbabı Kıymetli Dost Erdinç Özal
MUHTAÇ OLDUĞUMUZ KUDRET DAMARLARIMIZDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR
Sizin çocukluğunuz nasıl geçti bilmem lâkin ilgimi çekmiyor da değil.
EHLİNE VERİLMEYEN HER İŞ, HER ŞEY ZİYANDIR...
Herkesin içindeki temiz dünya kadar güzelliklerle geçecek bayramlar dilerim
4 yıl öncesine dayanır bu yolculuğun ilk kalp atışları
Çocuklarımız ile çocukluklarımız arasında uçurumlar var
Yolculuklarımız hep insana doğru, mücadelemiz hep yarınlarımız, gençlerimiz, çocuklarımızın iyi bir geleceğe sahip olması için