Sistemimizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için yasal mevzuata uygun çerezler kullanılır. Balıkesir Ticaret Platformu’yu kullanarak bu çerezleri kabul etmiş olursunuz. Detaylı bilgi için çerez politası sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
ekmek parası derken işi, gücü, teması, koşuşturmacası.
Kısacası zamanla kavgası, yaşama galesi, hayat mücadelesinin namına aranan yaftası, nüfuzu, isim kütüğü.
Farklı insanlar belli eder kendini. Yaptıkları, tutum ve davranışları, sözleri, edaları, farklıca icraatlarıyla.
Sizce farkındalık nedir?
Bunu bir düşün derim, cevap vermeden önce iyice irdeleyin aceleniz size ayak bağı olmasın.
Bir kitapta geçer "farkındalığınız yoksa neyi anlatacaksınız?"
Düşündüm, gerçekten de öyle farkındalığımız yoksa stabil, durağan hayat içinde robotlaşmış kısır döngü yaşam temasımızda anlatacak neyim var ki diye düşündüm. Sonuç, içi dolmayacak koca bir boşluk.
Neyi anlatırız ki, toplu ulaşım ya da özel aracımızla giderken başımızdan geçenleri mi? Yoksa iş yerindeki dedikodular ya da yaşanılan tekdüzeliğimizi mi? Ya da evdeki monotonluk; eve gel, selamlaş, hal hatır merasimi, yemek di, çay dı yanında çerezi ile televizyona hipnozluğumuz ve finali uykuya yolculuğumuzu mu?
Aslında bu bahse konu konular irdelenirse içinden kayda değer bir farkındalığımız çıkabilir.
Far kın da lık;
Misal kitap okuyanlar, okuduklarını kayda alıp uygulamaya geçirenler, bir toplum içinde acaba bir insana faydam dokunur mu diye kendini paralayanlar, hayatın içinde bir noksanlığı, dikkat çeken, herkesin göremediği bir konu için mücadele verenler, hiç olmadı yaptığı iyilikle dünyanın en mutlu insanı olanlar.
Yazanlar, çizenler, bestekârlar, şairler vs. onlar da hayata farkındalıklarını katarlar tabi ki içinden kendilerine bir pay, ders çıkarabilenler olursa ne mutlu, büyük bir payidarlık.
Sözü farkındalığı anlatan bir kaç dize ile noktalandıralım.
Farkındalığı olan kıymetleri pek severim
Hele ki yüreğinden başlayan farkındalıkları
Hayatlara, yüreklere dokunmuş olanları bir başka severim
Kendini tanımayı beceremeden ölmek yok diyenleri
Bilimde görülmezi, bilinmezi sezenleri
Ürete ürete ilerleyen fikir kağnısı,
Her noktadan evvel üresin der öyle sözünü bitirenleri
Çocukları, tanımadıklarını dahi gözetip yuva olanları
Çocuklara anlatılan masalları kitaptan bir yuvada birleştirenleri
Elinde kara kalem,
Hayalde düş olana kâğıtlar üstüne işleyenleri
Kadınlar için güçlü adımlar atanları
Yardıma koşanları
Süslü kadınlara mihmandar olanları
Kelebeklerden masallar çıkaranları
Herkesin en güzel güne koşan, yüreği nur saçanları
Ağaç yaşken eğilir deyip, çocukları eğiten, yön verenleri
Babacan tavrıyla birlikteliğe harç olanları
Billur gibi bir kalp, hayvanlara şifa olanları
Yuvası için ömrünü pare pare, saçını süpürge edenleri
Ulu bir çınar misali
Hanesine güven ve gölge olanları
İki teker bize yeter,
Karşıyız havayı kirletenleri diyen biz velesbitçileri
Hayata farkını katanları
Severim, hem de pek severim...
BİR NOT: Bu arada sizin farkındalığınız nedir efendim?
Aşk ola
Hikayenin Adı Bir ÖMÜR'lük NEFES Olsun
Kötü alışkanlıklarım var benim.
Şimdi Nereden Başlayayım
Benim öyle uçsuz bucaksız tarlalarım olmadı
Bayram bir yolculuksa başlı başına. Yol kim, vuslat kim, yola revan olduran kim?
Şu koskoca şehir kaç yalnızlığı barındırıyor içinde
Güzel olan sadece sen misin?
Yağmurların da diyecekleri var
Şiirler hep hüzün depremleri yaşatır
Hayat bazen haylaz bir çocuk olmak
Taşınan yük ne eldedir ne omuzda ne de sırtta
Küçük bir sahil kasabası
Sen gitsen ben kalırım
Sussam yalnızlık, konuşsam yalnızlık
Hayat Hep Siyah Beyaz mıdır?
Şimdiki aklım o zamanki hayallerime hükmetseydi eğer
Bugün gözlerimi açtım sen
Kendimi bazı zaman vadesi gelmiş borç gibi hissediyorum
O kadar kolay kazanmadım ben yaralarımı
Sözün eşiğinden demişti bir gönül dostum, sözün eşiğinden. Söz, eşiği ve gönül.
Öküz öldü ortaklık bozuldu, eski çamlar bardak oldu, o köprünün altından çok sular aktı.
Pinokyo desem, 80'lerde çocuksanız bir de ilk aklınıza gelen ne olur?
Bizim çocukluğumuzda her şey siyah beyazdı.
Çocukluğumuzun mahallesi mi yoksa çocukluğumuzu sevdiren mahallemiz mi?
Her devrin çocukluğu da bir başka gençliği de
Sevgili okurlar sizlere bu defa bisiklete dair cümleler lütfu ikramda bulunacaktım ama o konuyu sonralara bıraktım. Neden derseniz eğer? Söyle ki;
Yazık çok yazık o zaman içindeki çocuğu özgür bırak
Kuzulu kapılardan geçilir bu köhne evlerin hayatlarına
Harmandalının heybetini özgerlerinde saklayanım
Ne Mutlu Türküm Diyene
En ağır yorgunluklar
Her anıyla adına yakışır bir festival
Sihiri ruhunda olan alameti mucize değil mi sizce?
Sesini duyuramadığın kalp
19 Eylül Gaziler Günü Münasebeti ve Anısına
Her şey gelir geçer dostluklar baki kalır
Kime güvenir bu naçiz gönül?
En koyusundan
Bisikletin envai çeşit seçenekleri ve yolculukları
Ömrüm adım adım tüketmekte kendini
Uzun Turlar
Kapılar diyorum
Denizden daha mavi gözler
Neredeyse Ekim ayının başından bu yana yollardayım
Kitap nasıl bir yolculuk yapar
Ne mutlu Türk'üm diyene!
İnsanlar arasında gözlere sırlı bir bağ vardır ki
Dün dinlediğim bir şiirde geçiyordu ve beni derinden etkilemişti.
Gök kubbedeki bulut tarlaları
Gök maviliklerden kalem tutuştursam eline
Gariban zamanların yokluk görmüş çocuklarıydık
Siyah Beyaz Hatırat, Anekdotlar
Sarıkamış deyince çok şeyler yazılır ve çizilir.
Nerede eksik kalmış çocukluk görsem
Herkese içindeki iyilik kadar iyi bir hayat dilerim
Çocukluk zamanlarımdan hatırlıyorum
Can Bağıyla Birbirlerine Bağlı Olanlar
Harfler tek başına yağmur damlaları gibidir bazı zaman
İnsanın hayatında çınar ağaçları vardır.
İnsan elinde olanların kıymetini bilmesi gerekir
Eski sevdalara dair ne varsa öyle yaşamalı
Bundan sonra zor geçerim Toroslar'dan öte yana
Çanakkale... Söze Girince
En mukaddes ay
Ömürden Nefese AŞK OLA
Sana sen de benim gözlerim gibi baksaydın
2. yıla merhaba
İyi Bayramlar
Kabus gibi, buhran içinde geçen günlerin içinden
Önce aklını başına devşir
Ben, çocukluğumun tek şahidi olduğu eski mahallemi özledim
Öncesi evlatlık, ortası babalık
Ele güne karşı yapayalnız böyle de olmaz ki
Ne işe yarar eller, ellerimiz?
Eylül gelmiş diyorlar
Yıl 2013 güz aylarında başladı her şey. Ufak tefek atışmalar, sanılır ki iki ozan karşılıklı atışıyor
Okuyup, yazdığımız konuştuğumuz dil basittir aslında
Ne Mutlu Türk'üm Diyene
Farkımız İnsanlığa Adımlarımız
1997-2001 yılları arası geçen dört yıl
Yeni bir yıla merhaba dedik
Malumunuz 2023'ün son günlerinde hakemler gündemin başköşesinde
Limanda ne kadar gemi varsa hepsi de gittiler
Aşkın dini, milleti, rengi olur mu?
İnsanlığın doğduğu topraklar
Eski evlere yakışır mı fiyakalı vesikalar?
Öyle bir afet düşünün ki...
Hayatın her anının kıymetinin anlaşılma etkisi
Biraz mavilik bir tutam bulut heves eder yüreğim
Bazı zamanlar zamansızdır bazı anların ise tarifi imkansız
Çanakkale Geçilmez
Kutsalıdır her inancın kadın
Sevmek lazım yine de hayatı yoksa gerisi boş
Bayramımız bayram olsun
Kaldığı yerden başlamalı. Kaldığı yerden...
Ardında Bıraktığı Hoş Hatıralarla, Gâhi Ağlatıp, Gâhi Güldüren
Günaydın demek, sadece olağan hayatın adet yerini bulsun misali
Şimdi gitmek mi lazım kalmak mı?
Bugün günlerden pişmanlık olsun
Rüyada Yaşasak Demeyenimiz Yok Gibiydi.
Muhteşem doğa içinde harika rotalar
Bize bıraktıklarına paha biçmek zor
Sonsuz saygı, sevgi ve şükranlarımızla