Sistemimizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için yasal mevzuata uygun çerezler kullanılır. Balıkesir Ticaret Platformu’yu kullanarak bu çerezleri kabul etmiş olursunuz. Detaylı bilgi için çerez politası sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
Akıl hastanesi ile mezarlık arasında geçen sevdiği insanı kaybetmiş birinin yazdığı mektupların ulaşamamasından, cevap alamamasından nasıl hayıflandığını anlatan dizelerdi. Beni etkileyen kısmı ise,
"Bana deli diyorlar, salmıyorlar beni sana
Senin için öldü diyorlar,
Ölmüş olsan ben bilmez miyim hiç
Biliyorum hayattasın
Hem aklım başımda olmasa seni sever miyim?"
Ve aslında dahası var mektubun gönderileceği adresi sokağına kadar tarif ediyor. Aslında sevdiğinin öldüğünü biliyor bilmesine de hiç gönüle söz geçer mi?
Sormak isterim sizlere, sevdiğini yitirmiş biri yüreğinden yana noksanı olmuş biri demekse eğer, sevdiğini toprağa vermiş biri gönlünü kaçırmış demektir, aklını kaçırmış çok mu?
Bu dizeler de benden gelsin o vakit.
SONU GELMEYEN MEKTUP
Sen beni aramayı sormayı kestiğinden beri
Beni çok fazla yalnız bırakmıyorlar
Bir delilik eder canını kıymaya kalkar filan,
Tetikte olalım diye birbirlerini tembihlemekten geri durmuyorlar
Evet, aramayı sormayı, gelmeleri kestin
Yüzün görünmüyor eski zamanlardaki gibi tamam
Sırf böyle yapıyorsun diye,
Kendimi niye öldüreyim ki?
Deli miyim ben?
Kimselere söyleme aramızda sır kalsın
Kimselere görünmeden kaçtım geldim yanına
Bu gece yanımda kalsam olmaz mı?
Söz! Kimselere görünmem
Kimselere de söylemem, aramızda gizli sırrımız olarak bizde kalır
Ceketimi çıkarır sererim yanındaki boş düzlüğe
Hem korkma, üzülme sen üşümüyorum eskisi gibi
Sen yanımdasın ya o yeter bana
Hem üşürsem gecenin bir alazında
Toprağına sarılır dindiririm içimdeki ürpertiyi
Nefesi kesilir titremelerimin
Hem arada bir toprağını koklarım
Nasıl da sinmiştir o misk kokun kara toprağa
Bak sana söz sabah olunca
Nasıl geldiysem öyle, kimselere görünmeden, evdekiler uyanmadan yatağımda olurum
Üstümdeki tozu toprağı soran olursa çiçeklerinle uğraşırken oldu derim
Nasıl olsa inanırlar bana, hem inanmasalar ne çıkar ki?
Deliyim ya ben onların nazarında
Bir kulp takarlar nasıl olsa
Hatta bir birlerine kızarlar, niye göz kulak olmadınız diye
Onlar hala öldüğünden haberim yok sanıyorlar
Haksız da sayılmazlar aslında
Gecenin bir vakti gözlerimi açıyorum yanı başımdasın
Uykunda gülüşün, gülüşünde bir gülendam var
Belki de gül kokun uyandırdı beni uykularımdan beni bilmiyorum
Senin için öldü diyorlar
Gözlerimden içerime her yanım hem ağlıyor hem gülüyor
Ölse diyorum yüreğimden hiç sesi gelir mi?
Yürek çarpıntısı durmaz mı?
Sonra kendime geliyorum ama onlar bunu bilmiyorlar
Sen kalbime ilk defa bir temmuz günü düşmüştün, hatırlıyorum
Ve hiç unutmadım öyle bir temmuz günü kara toprağa cemre gibi düşmüştün
Hala o ilk günkü gibi merakla bekliyorum
Hangi vatansız yağmurla gönlüme düşeceksin de...
Aşkımda hayat bulacaksın, özlemle bekliyorum
Deli değilim biliyorum senin gidişinin dönüşü yok
Güzelliğin ve o misk kokun kara toprakları şenlendirecek artık
Mezarına geldiğimi gören olacak diye de korkuyorum
Hele o bekçiye tekrar yakalanırsam ne yaparım bilmiyorum
Kaç zaman geçti bana hala öldüğünü söylemiyorlar
Ben deli miyim de öldüğünü anlamayacağım
Bunlar benden de deli söylemedi deme olur mu?
Mezarının yerini de çok iyi biliyorum
İyice belledim aklıma
Yeni şehir mezarlığının sağa dönünce en son köşesi
Dosdoğru benim odama bakıyor
Bana deli diyorlar ya, bunlar benden daha şaşkın
Senin ebedi evinin avlusu benim pencereme bakıyor
Sana gelemediğim zamanlar, karşıdan sesleniyorum sana
Kimselerin duymayacağı gibi, ama biliyorum sen beni duyuyorsun
Nasıl da kandırdık onları
Bir gün nasıl olsa kavuşacağız
Ama o vakte kadar karşı karşıyayız
Hala başımda nöbet tutuyorlar ya kendine bir kötülük yapacak
Ya da soluğu yine mezarının başında alacağım diye...
Öyle tetikte duruyorlar
Ben deli değilim, aklım başımda
Biliyorum sen bu dünya için yabancısın ve artık yoksun
Bunu bir de yüreğime anlatsınlar da göreyim
Sen bu dünya için ölmüş olabilirsin
Ama yüreğimdeki sen asla ölmeyeceksin ki.
Gözlerimdeki hayalin, gönlümdeki resmin hep baki kalacak ki.
Hep baki, hep
Vesselam...
Aşk ola
Hikayenin Adı Bir ÖMÜR'lük NEFES Olsun
Kötü alışkanlıklarım var benim.
Şimdi Nereden Başlayayım
Benim öyle uçsuz bucaksız tarlalarım olmadı
Bayram bir yolculuksa başlı başına. Yol kim, vuslat kim, yola revan olduran kim?
Şu koskoca şehir kaç yalnızlığı barındırıyor içinde
Güzel olan sadece sen misin?
Yağmurların da diyecekleri var
Şiirler hep hüzün depremleri yaşatır
Hayat bazen haylaz bir çocuk olmak
Taşınan yük ne eldedir ne omuzda ne de sırtta
Küçük bir sahil kasabası
Sen gitsen ben kalırım
Sussam yalnızlık, konuşsam yalnızlık
Hayat Hep Siyah Beyaz mıdır?
Şimdiki aklım o zamanki hayallerime hükmetseydi eğer
Bugün gözlerimi açtım sen
Kendimi bazı zaman vadesi gelmiş borç gibi hissediyorum
O kadar kolay kazanmadım ben yaralarımı
Sözün eşiğinden demişti bir gönül dostum, sözün eşiğinden. Söz, eşiği ve gönül.
Öküz öldü ortaklık bozuldu, eski çamlar bardak oldu, o köprünün altından çok sular aktı.
Pinokyo desem, 80'lerde çocuksanız bir de ilk aklınıza gelen ne olur?
Bizim çocukluğumuzda her şey siyah beyazdı.
Çocukluğumuzun mahallesi mi yoksa çocukluğumuzu sevdiren mahallemiz mi?
Her devrin çocukluğu da bir başka gençliği de
Sevgili okurlar sizlere bu defa bisiklete dair cümleler lütfu ikramda bulunacaktım ama o konuyu sonralara bıraktım. Neden derseniz eğer? Söyle ki;
Yazık çok yazık o zaman içindeki çocuğu özgür bırak
Kuzulu kapılardan geçilir bu köhne evlerin hayatlarına
Harmandalının heybetini özgerlerinde saklayanım
Ne Mutlu Türküm Diyene
En ağır yorgunluklar
Her anıyla adına yakışır bir festival
Sihiri ruhunda olan alameti mucize değil mi sizce?
Sesini duyuramadığın kalp
19 Eylül Gaziler Günü Münasebeti ve Anısına
Her şey gelir geçer dostluklar baki kalır
Kime güvenir bu naçiz gönül?
En koyusundan
Bisikletin envai çeşit seçenekleri ve yolculukları
Ömrüm adım adım tüketmekte kendini
Uzun Turlar
Kapılar diyorum
Denizden daha mavi gözler
Neredeyse Ekim ayının başından bu yana yollardayım
Kitap nasıl bir yolculuk yapar
Ne mutlu Türk'üm diyene!
İnsanlar arasında gözlere sırlı bir bağ vardır ki
Gök kubbedeki bulut tarlaları
Gök maviliklerden kalem tutuştursam eline
Gariban zamanların yokluk görmüş çocuklarıydık
Siyah Beyaz Hatırat, Anekdotlar
Sarıkamış deyince çok şeyler yazılır ve çizilir.
Nerede eksik kalmış çocukluk görsem
Herkese içindeki iyilik kadar iyi bir hayat dilerim
Çocukluk zamanlarımdan hatırlıyorum
Can Bağıyla Birbirlerine Bağlı Olanlar
Harfler tek başına yağmur damlaları gibidir bazı zaman
İnsanın hayatında çınar ağaçları vardır.
İnsan elinde olanların kıymetini bilmesi gerekir
Eski sevdalara dair ne varsa öyle yaşamalı
Bundan sonra zor geçerim Toroslar'dan öte yana
Çanakkale... Söze Girince
En mukaddes ay
Ömürden Nefese AŞK OLA
Sana sen de benim gözlerim gibi baksaydın
2. yıla merhaba
İyi Bayramlar
Kabus gibi, buhran içinde geçen günlerin içinden
Önce aklını başına devşir
Ben, çocukluğumun tek şahidi olduğu eski mahallemi özledim
Öncesi evlatlık, ortası babalık
Ele güne karşı yapayalnız böyle de olmaz ki
Ne işe yarar eller, ellerimiz?
Eylül gelmiş diyorlar
Yıl 2013 güz aylarında başladı her şey. Ufak tefek atışmalar, sanılır ki iki ozan karşılıklı atışıyor
Okuyup, yazdığımız konuştuğumuz dil basittir aslında
Ne Mutlu Türk'üm Diyene
Farkımız İnsanlığa Adımlarımız
1997-2001 yılları arası geçen dört yıl
Yeni bir yıla merhaba dedik
Malumunuz 2023'ün son günlerinde hakemler gündemin başköşesinde
Limanda ne kadar gemi varsa hepsi de gittiler
Hepimizin bir ekmek parası telaşı var
Aşkın dini, milleti, rengi olur mu?
İnsanlığın doğduğu topraklar
Eski evlere yakışır mı fiyakalı vesikalar?
Öyle bir afet düşünün ki...
Hayatın her anının kıymetinin anlaşılma etkisi
Biraz mavilik bir tutam bulut heves eder yüreğim
Bazı zamanlar zamansızdır bazı anların ise tarifi imkansız
Çanakkale Geçilmez
Kutsalıdır her inancın kadın
Sevmek lazım yine de hayatı yoksa gerisi boş
Bayramımız bayram olsun
Kaldığı yerden başlamalı. Kaldığı yerden...
Ardında Bıraktığı Hoş Hatıralarla, Gâhi Ağlatıp, Gâhi Güldüren
Günaydın demek, sadece olağan hayatın adet yerini bulsun misali
Şimdi gitmek mi lazım kalmak mı?
Bugün günlerden pişmanlık olsun
Rüyada Yaşasak Demeyenimiz Yok Gibiydi.
Muhteşem doğa içinde harika rotalar
Bize bıraktıklarına paha biçmek zor
Sonsuz saygı, sevgi ve şükranlarımızla