KEŞKE DEMEMEK İÇİN

Kimimiz “iyi ki”lerle bakar geriye, kimimizse içten içe “keşke”lerle konuşur. Ama bir gerçek var ki, insan yaş aldıkça, “kusursuz” olmanın hiçbir anlam taşımadığını, aksine hayatın güzelliğinin tam da o kusurlarda gizli olduğunu fark eder.

Bazen kendimize öylesine kurallar koyuyoruz ki, hayatı yaşamak yerine planlamaya çalışıyoruz. Ne zaman güleceğimizi, ne zaman üzüleceğimizi, ne kadar ağlamanın uygun olduğunu bile tartıyoruz. Hâlbuki hayat, planlarımıza değil, anlarımıza kulak verir.

Bir şiir vardı hani…

“Yeniden başlayabilseydim yaşamaya,

İkincisinde daha çok hata yapardım…”

Diye başlayan…

Her satırı, bir iç döküş, bir pişmanlık, ama aynı zamanda güçlü bir farkındalıktı. “Sırtüstü yatmak” bile bir eylemdi onda. Çünkü hayatı sadece başarmakla değil, durmakla, hissetmekle ve bazen hiçbir şey yapmamakla da yaşarsın.

Peki, neden ilk seferde bu farkındalığı yakalayamıyoruz?

Çünkü bize hep “doğru” olmak öğretildi.

“Yanlış yapma”,

“Kirlenme”,

“Üşütme”,

“Çamura basma”,

“Sus”,

“Yavaşla”…

Ama kalbimiz susmak istemez. O çamura da basmak ister, yağmurda ıslanmak da, bilinmeyene koşmak da ister. Çünkü yaşamak, yalnızca nefes almak değildir. Yaşamak, yeri geldiğinde hata yapmaktır. Üzgün olmak, ağlamak, çırpınmak; sonra da silkelenip yeniden gülmektir.

Bir dağa çıkıp, hiçbir yere varmak zorunda olmadan sadece manzarayı izlemek…

Bir sabahın sessizliğini bozmadan çay yudumlamak…

Bir çocuğun kahkahasında çocukluğunu hatırlamak…

İşte bunlar, yaşamın sessiz mucizeleridir.

Kusursuz olmak için harcadığımız her an, hayatın kusursuz akışından bir parça çalar. O yüzden artık, “daha az titiz” olma zamanı. Tozlu bir kitaplık, kırık bir fincan, yamuk yumuk yazılmış bir mektup… Bunlar hayatın gerçek süsleridir.

Gelin, yaşadığımız bu biricik hayatı, kusurlarımızla kucaklayalım.

Daha çok sevelim, daha çok affedelim, daha çok ağlayalım, daha çok gülelim.

Çünkü sonunda geriye yalnızca bu anılar kalacak.

Ve belki bir gün, yorgun gözlerle geriye baktığımızda…

“İyi ki…” demek, “keşke…” demekten daha az acıtacak canımızı.