Sistemimizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için yasal mevzuata uygun çerezler kullanılır. Balıkesir Ticaret Platformu’yu kullanarak bu çerezleri kabul etmiş olursunuz. Detaylı bilgi için çerez politası sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
Bir sabah uyanırsınız, pencerenizden dışarı bakarsınız. Gökyüzü gri, kuş sesleri biraz daha uzakta, ama zihniniz tamamlar: “Yağmur geliyor galiba.” Henüz damla düşmemiştir ama bedeniniz çoktan şemsiyeyi almayı planlamıştır bile. İşte buna “öngörüsel kodlama” diyoruz.
Beynimiz, gerçekliği olduğu gibi görmekten çok, olabilecekleri tahmin eder. Bu, enerji verimliliği adına geliştirilmiş bir mekanizmadır. Dış dünyadan gelen veriler eksik, bulanık ya da bozuk olsa bile zihin, kendi geçmiş deneyimlerine, beklentilerine ve bağlamsal ipuçlarına dayanarak resmi tamamlar. Tıpkı bulutlu bir günün yağmura dönüşeceğini “sezmek” gibi.
Bu, sadece hava durumuyla sınırlı değil. Yüzü kısmen örtülmüş bir insanı gördüğümüzde onu tanıyabilmemiz, bir melodiyi ilk birkaç notadan tahmin edebilmemiz ya da yarım kalmış bir kelimeyi zihnimizin otomatik olarak tamamlaması hep aynı mekanizmanın ürünü: Algısal tamamlama.
Ama işin daha derin bir tarafı var: Biz dünyayı olduğu gibi değil, beynimizin öngördüğü haliyle algılarız. Bu yüzden, iki kişi aynı manzaraya bakar ama farklı duygular hisseder. Aynı sesi duyar ama farklı anlamlar çıkarır.
İşte burası hem felsefenin hem de insan ilişkilerinin başladığı yerdir…
Çünkü öngörüsel kodlama yalnızca dış dünyayı anlamakla kalmaz, insan ilişkilerimizi de şekillendirir. Biri size kaşını çattığında, geçmiş deneyimleriniz size “kızgın” olduğunu fısıldar. Oysa belki de sadece güneş gözünü almıştır. Beyniniz olanı değil, olmasını beklediğini gösterir size.
Bu sistem harika olduğu kadar tehlikelidir de. Eğer geçmişimiz travmalarla, korkularla, önyargılarla doluysa, bu filtreler yeni gerçeklikleri de çarpıtır. Yanlış alarm veren bir beyin, yanlış hayatlar inşa eder.
Peki, çözüm ne? Farkındalık.
Zihnimizin tamamladığı her tabloya küçük bir soru bırakmalıyız.
“Gerçekten böyle mi, yoksa sadece öyle mi sanıyorum?”
Bu soru; hem içsel huzura hem de daha sağlıklı insan ilişkilerine giden kapının anahtarı olabilir.
Balıkesir, sporla hem gençliğini diri tutabilir hem de Türkiye'ye örnek bir şehir haline gelebilir.
Bayram Sabahları
Yılın en anlamlı günlerinden biridir Babalar Günü
Süreklilik Arz Eden, Derin Bir Süreç
Tarım, Hayvancılık, Çiftçi
İKLİM KANUNLARI MI, ÖZGÜRLÜĞÜN KAYIP NOKTASI MI?
Fifa Dünya Kulüpler Kupası maçlarını izlemek
Balıkesir’in Kaybolan Neşesi
Kalbin Konuştuğu Dil
Boksun Estetikle Dansı
Balıkesir nasıl gelişir, nasıl değişir, nasıl kendi kendini geliştirir?
YERİN SESSİZ İSYANI
BALIKESİR SOFRASI
Bazı zaferler sadece cephede kazanılmaz
Yıl 1919
12 Eylül’ün yıl dönümüne ithafen
Zamanın ayak izleri, her birimizin kalbinde başka başka şekillerde belirir.
Biz bu oyunu gerçekten seviyoruz
Sonsuzluğu hayal eden bir kalp, geçici olanla kendini kandırmamalı
İnsanlık tükenmeyecektir
Bir Ömrün Sessiz Hırsızlarına Dair
İnsanın hayatında bir dönem gelir
SADECE BİR ÜLKENİN DEĞİL, BİR İNSANLIĞIN YASI
Bir bardak çay içimlikmiş bir ömür meğer…
Bugün 24 Kasım
Her şehirde bazı insanlar vardır