Sistemimizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için yasal mevzuata uygun çerezler kullanılır. Balıkesir Ticaret Platformu’yu kullanarak bu çerezleri kabul etmiş olursunuz. Detaylı bilgi için çerez politası sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
Üniversite 2. sınıftayken bütün mimarlık öğrencileri bir tatil köyü projesi için İstanbul Tuzla'da hocalarımızın bize üzerinde tasarım yapmamız için seçmiş olduğu, oldukça büyük ve engebeli bir araziye yerinde tespit etmek amaçlı götürüldük. İçinde tek tük birkaç ağaç vardı. Arkadaşlarımızdan bazıları üzerinde siyah siyah meyveleri olan ağaçları ilk kez görmüşler ve "Aa bunlar da ne ağacı" diye sorunca Çanakkale de doğmuş olan ben gülümseyerek zeytin ağacı dedim. Ağaca doğru koşarken sanırım başlarına gelecekten habersiz, heyecana yenik düşerek daha cümlemi bitirmeme fırsat tanımadan arkadaşlarım zeytin ağaçlarına doğru koşmaya başladılar bile. Sabahın çok erken saatiydi, karnımız da bayağı açtı. Zannedersem zeytinleri toplayarak bulduğumuz bakkaldan alabileceğimiz ekmek ve zeytin ile kahvaltı hayali ağır basmış olsa gerek herkeste.
Arkadaşlarım koşarak dallardan siyah zeytinleri avuçlarına toplamışlardı bile. Hoş toplamalarında sorun yoktu ama ya ağızlarına atıp yemeye çalışmalarına ne dersiniz. Tabi bu süreç sanırım hayatlarında ki en acı lezzet deneyimini çok kısa sürede yaşatmış oldu hepsine.
Oysa zeytin sofralara gelmeden önce inanılmaz acılıkta olan bir meyve. Bu acılık ta öyle böyle değildir. Tabi onlar için unutamayacakları bir deneyim olmuş oldu diye düşünüyorum.
Gelin biz bu deneyime farklı bir bakış açısıyla biraz farkındalık getirelim...
Tekâmül ve olgunlaşma doğadan başlar insana sirayet eder. Var olan her varlıkta olgunlaşma ve tekâmül süreci yaşanır.
Şimdi bunu biraz daha açalım haydi birlikte. Zeytin sofralarımıza gelip bedenimize sağlığımıza katkı olmadan önce siyahlaşıp dallarda olgunlaştığında toplanma zamanı gelmiş olur. Önceden yere düşenler tek tek toplanır ayrılır. Önceden yere düşenlerin arasında kurtlanan, çürüyen toprakla birleşip asitleşme başlatmış olanlar vardır, bunlar sabun yapımında kullanılır,
Sonra her toplanacak ağacın altına büyük örtüler serilerek uzun sopalarla dallara vurularak zeytinlerin düşmesi sağlanır bu geleneksel yöntemdir ki bu yöntem de ağaç küser seneye zeytin vermez. Bakıldığında insan oğluna yiyecek verirken insanoğlu onun hem meyvelerini almış hem de ona vurmuştur. Ağaç açısından ne üzücü değil mi?
Garibimin dili yok söylensin, ayakları bacakları yok onu döveni zarar vereni yakalasın cezalandırsın. Ona bunu yapan yavrularına neler yapmaz...Çok acı ve bu her yıl tekrarlanır.
Şimdi daha az zarar veriliyor, tırmıklarla her dal taranarak zeytinler sıyrılıp toplanıyor. Tıpkı saçı dolaşmış bir kızın saçının yolunarak açılması gibi.
Zeytinin insanoğluna fayda katmaya çalışırken yaşadığı tekâmül. Ne diyelim ağacın feryadı bini bir para...
Yetti mi hayır yetmedi. Daha zeytin sofraya gelemedi ki,
Gelelim zeytine, zeytinler tek tek toplanıp farklı işlemler için sıraya girerler başlarına ne geleceğinden habersiz bekleşirler.
Kuru sele olacaklar çuvallara doldurulur, üzerlerine iri tuz, biraz şeker, biraz sirke dökülür (sadece tuzlanıp baskıyla da yapılır) karıştırılır ağızları bağlanarak ağırlık konur bekletilir. Arada çuvallar çevrilir. Tuz şeker sirke her yerine ulaşması için yapılır. Bu yöntemle zeytinler birbirine yapışmaz küflenme olmaz. Çünkü acı suları tuzun etkisiyle çıkmalı acı su süzülmelidir. Tuz onu susuz bırakır kendi derdinde için yalnızlığına terk edilir. Şeker arada nefes payı olarak verilir ölmedin hala hayattasın bak denir. Sirke ile de bu dönüşüm yolunda bozulması engellenir. Tıpkı insanları zorlayan, üzen, yoran, ruhunu bozan bakış açıları zeytinlerden uzak kalır ve ruhu temiz kaldığı için de bozulma olmaz.
Artık bir Zeytin vardır bir de yarasına basılan tuz!
Hayatta kalması, dayanması için şeker, dış etkilerden, mikroplardan, bakış açılarından koruyacak sirke...
Burada Zeytine kalan ise içine dönüp kendi acısını kendi çıkarmak ve tatlanmak için, zorunda olduğu zaman...
Kimilerimizin de yalnızlaşarak olgunlaşma sürecine benzer bir yoğunlaşma yaşadığımız durum gibidir sanki bu zaman dilimi. İçine dönerek o yalnızlıkta kendine gelmek, pişmek, olma yolunda yol almak gibi bir sürece benziyor sanki.
Biraz tat, tuz ve sirke. İşte bir farklı hayat yolculuğu. Her zaman olgunlaşma yolu farklı hayatlar ve yolculuk hikayeleriyle doludur.
Bu süreç tüm var edilen varlıklarda birbirine benzerlik gösterir.
Bu yolculuk zeytinler için, salamura olacaklar, külde olgunlaştırılacaklar, kırılacaklar, çizilecekler içleri doldurulacaklar farklı hallerde olgunlaşma sürecine doğru gider. Her biri ayrı ayrı yaşanmışlık hikayeleri...Tabi bir de yağ olacakların hikayesi var
Her varlığın kendine ve bütüne katkı olabilmesi için olgunlaşması gerekir. Bu olgunlaşma süreci bazen ağaçtan kopmadan doğal yollarla, bazen ağaçtan koparılarak başka farklı yollarla deneyimlenir.
İnsan da tıpkı ağaç gibidir. Tohum olarak ana rahmine düşer var olabilmek için köklenip olgunlaşarak doğması ve tekamülü için gelişmesi gerekir.
Diğer varlıklardan tek farkı olgunlaşması her seferinde farklı farklı yolculuklarla, farklı farklı aşamalarda, farklı kişi ve olaylarladır. Bunun olması uzun süreç ister.
Bu süre kişinin kabına, kabulüne, gelişim ve dönüşümündeki teslimiyetine göre kısalır ya da uzar.
Başka bir halde ve farkındalıklar insanın olgunlaşmasındaki diğer bir süreci anlatır sanki bize... başka bir olgunlaşma sürecinde buluşmak üzere.
Sevgiyle
Aysun Güven
Ruh Beden Tasarımı RBT
BEN kendi hayat yolumun haritasını çizdim ve yürüyorum. PEKİ SİZ?
Bu verilmiş olan hediyenin amacı ise kim olduğumuzu hatırlamak ve tekrar bu beden ve zamanda onu bu dünya yaşamında var etmektir.
Ne aradığını bulabildin mi peki?
Kadın kelimesinin içinde her söylendiğinde tınlayan ses frekanslarına bakmak geldi bugün içimden. Biz neyin gününü kutluyoruz bu gerçek anlamda tınlayabiliyor mu? Diye düşündüm.
Her insanın hayatında kendini tutsak tuttuğu duyguları vardır.
Şimdi kulağını aç ve DİNLE!
Keyif için HAYATINIZI ve YAŞADIKLARINIZI bir daha sorgulamaya ne dersiniz?
Ramazan ayının ses frekansına bakalım mı?
Yapay Zekanın nasıl işlediğine bir bakalım
Peki bunu nasıl yapabiliriz?
Varoluş felsefesi ruh ve bedeni bütün sayar
Sizler bu öğretiler hakkında ne düşüneceksiniz?
İnsan doğarken nefes alabilmesi için ağlamaya ihtiyaç duyar.
Değişiklik Olsun Size Bir Türlü Tarifi Vereyim
Bugün sizlerle AİLE hakkında sohbet edelim istedim.
Bir önceki yazımda annenizin ve babanızın önceki atalarınızın hayatınızı ne kadar çok etkilediğini yazmıştım.
Bugün bir hikaye anlatacağım size.
Hayatınızın her evresinde doğumdan ölüme kadar sizlere devamlı yol gösteren ,kanat olan insanlar, belki de göremediğiniz koruma alanları vardır.
Afrika'ya araştırma yapmak için giden bir bilim adamı, bir kabilede kalmaya başlar.
İnsan denilen varlık
Yaşam bir sahnedir, biz ise oyuncuları...
Bir hikâye anlatayım bugün size, Umarım hoşunuza gidecektir...
Hep tavşanla kaplumbağa yarışacak değil ya...
Merhaba bugün size ağaç ve insan arasındaki benzerlikten bahsetmek istiyorum.
İlginizi çekeceğini düşünüyorum.
Kromozom konusu devam...
Bir çocuk ile bir yetişkin arasındaki nasıl farklar vardır?
Kanserden ölen Erma Bombeck'in hayat üzerine yazdığı son sözleri
Binlerce yıl önce arkeolojik kazıda bulunup çıkarılmış olan bir tabletten alınmış bir yazıyı sizinle de paylaşmak istiyorum.
Ona güvenin ve HAYAT denilen yolculuğun keyfini yaşayın.
Ay, Dünya’ya en yakın gök cismi olması nedeniyle eski zamanlardan beri kolaylıkla gözlemlenebilmiş.
Yaşadığın hayatın içinde her adım attığında, bir şeyler yapmak istediğinde ya da yaparken her zaman geçmişe göre davranıyorsun.
Aşk hayattan önce başladı.
Bu yazımda sizlere Osho’dan bir alıntı yapmak istedim.
Yılda bir kez Güneş ile kavuşumu gerçekleşecek olan yıldızın evrensel sayı değerlerinin ne anlama geldiğini incelemek istedim
Bilincin yükselip, gelişebilmesi için Ku frekansının titreşimine ihtiyaç vardır.
Çocuk bilincinin dünya hakkındaki sonuçları basittir ama dünyasal gerçeklik değildir.
Haydi, ilginizi çekeceğini düşündüğüm bir zaman yolculuğu yapalım hep beraber ve Eski Mısır’a yani tam M. Ö. 3000’li yıllara gidelim.
5-6-7 Temmuz’da Sirius Güneş ile kavuşuyor, bununla ilgili de bir yazı paylaştım sizinle.
Hayatta her şey farklı olasılıklar dahilinde yaşanır.
Arjantinli ünlü golfçü Robert De Vincenzo, yine bir turnuvayı kazanmış,
Her toplum birbirinden etki alır. Dünya da yaşam devam ettiği sürece de bu devam edecektir.
Hayat akan bir su gibidir. Bilinmeyen kaynaktan başlar ve akar gider.
Yara derin de olsa eğer onu iyileştirmeye gönüllüysen bil ki iyileşecektir.