Sistemimizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için yasal mevzuata uygun çerezler kullanılır. Balıkesir Ticaret Platformu’yu kullanarak bu çerezleri kabul etmiş olursunuz. Detaylı bilgi için çerez politası sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
Adamın biri yaşamını hep yalnızlıklar içinde geçirip yaşamış ve artık vadesi gelmiş ve ölmüş. Hikaye bu ya, melekler sorguya gelmişler.
Melek “söyle bakalım hayatını nasıl geçirdin” diye sormuş”
Adam son derece sinirli, kızgın ve öfke dolu olarak “utanmadan bana bunu nasıl soruyorsunuz” diye çıkışmış meleklere.
Melek şaşkın! ne olduğunu da anlamaya çalışırken soru sormanın doğru olduğunu düşünerek sorularına devam etmiş.
“Seni yaratan güç yarattığı hiç kimseyi yalnız bırakmaz seni neden bıraksın? Burada bir yanlış anlaşılma var. Anlat bakalım nedir sorun?
Adam çok üzgün bir şekilde başlar anlatmaya…
“Ben doğduğumdan beri yalnızım, annem babam hiç olmadı tanımadım onları. Arkadaşım olmadı, yoldaşım, dostum olmadı. Sevgilim olmadı, eşim çocuğum kimsem olmadı. Kısaca yalnız yaşadım, yalnız öldüm. Çok sıkıntılar çektim halin nedir ne durumdasın, bir şeye ihtiyacın var mı diyen olmadı. Hani beni hiç bırakmayacaktı, neredeydi yanımda hiç yoktu diye serzenişte bulunur.
Melek” bir bakalım gerçekten söylediğin gibi mi bakalım hayatın” der ve gerçekten dediğin gibi mi bakalım diye adamın hayatına ait bir ekran açar. Açılan ekranda uçsuz bucaksız bir kumsal, içinde hiç balığın olmadığı uçsuz bucaksız bir deniz, havada uçan bir kuşun bile olmadığı masmavi bir gökyüzü…
Melek çok şaşırmış, gerçekten de hayatında hep yalnız olmuş görünüyor. Adam haklı olduğunun ispatı ile dimdik durarak Meleğe döner “gördün mü” der. “Hani Yaradan yalnız bırakmazdı ama beni bıraktı dedim sana”
Meleğin kafası karışmış sahili iyice incelerken birden iki çift ayak izine rastlar ve “bak sana yalnız değilsin demiştim bak ayak izlerine iki çift iz var orada, biri senin biri Yaradan'ın ayak izi. O seni hiç yalnız bırakmamış ki “
Adam yalnız olmadığının ferahlamasını tam yaşamışken birden yine umutsuzluğa düşüverir çünkü ayak izleri kumsalın ilerisinde teke düşmüştür. Ve meleğe yine serzenişte bulunuz “sen de beni kandırıyorsun bak işte beni yalnız bırakıp gitmiş kumsalda yalnız kalmışım ve tek yürüyorum.
Melek bu sefer kahkalarla gülmeye başlar “yoksa sen o izlerin sana ait olduğunu mu düşündün o Yaradan'ın ayak izi. Sen o zaman o kadar güçsüz ve yorgundun ki o zamanı kolay geçirmen için seni sırtına alıp sırtında taşıdı” der.
Hayatta hepimiz altından kalkmakta zorlandığımız yükleri kaldırmak zorunda kalırız. Bu yükler bizim kendi kabuğumuzu kırabilmemiz için geçirmek zorunda olduğumuz süreçtir. Bizler gücümüzü o kabuğu kırmaya çalışırken kazanırız.
Bu süreci ne kadar uzatırsak o kadar zorlaştıracağımız bir zamanı alanımızda tutmaya devam ederiz. Aşmaya çalışma, adım atmak, yenilmeden tekrar tekrar denemek bizim gücümüze güç katar. Çok zorlanırsak bilmeliyiz ki bu hikayedeki gibi zaten yaratıcı güç bizi destekleyecektir ve ayağa kalkmamız için her an yanımızda olacaktır. Hani derler ya sadece bunu bil ve emin ol bundan.
Sevgi ve şifa ile
Aysun Güven
Ruh Beden Tasarımı
aysunguvenym@gmail.com
BEN kendi hayat yolumun haritasını çizdim ve yürüyorum. PEKİ SİZ?
Bu verilmiş olan hediyenin amacı ise kim olduğumuzu hatırlamak ve tekrar bu beden ve zamanda onu bu dünya yaşamında var etmektir.
Ne aradığını bulabildin mi peki?
Kadın kelimesinin içinde her söylendiğinde tınlayan ses frekanslarına bakmak geldi bugün içimden. Biz neyin gününü kutluyoruz bu gerçek anlamda tınlayabiliyor mu? Diye düşündüm.
Zeytinin insanoğluna fayda katmaya çalışırken yaşadığı tekâmül.
Her insanın hayatında kendini tutsak tuttuğu duyguları vardır.
Şimdi kulağını aç ve DİNLE!
Keyif için HAYATINIZI ve YAŞADIKLARINIZI bir daha sorgulamaya ne dersiniz?
Ramazan ayının ses frekansına bakalım mı?
Yapay Zekanın nasıl işlediğine bir bakalım
Peki bunu nasıl yapabiliriz?
Varoluş felsefesi ruh ve bedeni bütün sayar
Sizler bu öğretiler hakkında ne düşüneceksiniz?
İnsan doğarken nefes alabilmesi için ağlamaya ihtiyaç duyar.
Değişiklik Olsun Size Bir Türlü Tarifi Vereyim
Bugün sizlerle AİLE hakkında sohbet edelim istedim.
Bir önceki yazımda annenizin ve babanızın önceki atalarınızın hayatınızı ne kadar çok etkilediğini yazmıştım.
Hayatınızın her evresinde doğumdan ölüme kadar sizlere devamlı yol gösteren ,kanat olan insanlar, belki de göremediğiniz koruma alanları vardır.
Afrika'ya araştırma yapmak için giden bir bilim adamı, bir kabilede kalmaya başlar.
İnsan denilen varlık
Yaşam bir sahnedir, biz ise oyuncuları...
Bir hikâye anlatayım bugün size, Umarım hoşunuza gidecektir...
Hep tavşanla kaplumbağa yarışacak değil ya...
Merhaba bugün size ağaç ve insan arasındaki benzerlikten bahsetmek istiyorum.
İlginizi çekeceğini düşünüyorum.
Kromozom konusu devam...
Bir çocuk ile bir yetişkin arasındaki nasıl farklar vardır?
Kanserden ölen Erma Bombeck'in hayat üzerine yazdığı son sözleri
Binlerce yıl önce arkeolojik kazıda bulunup çıkarılmış olan bir tabletten alınmış bir yazıyı sizinle de paylaşmak istiyorum.
Ona güvenin ve HAYAT denilen yolculuğun keyfini yaşayın.
Ay, Dünya’ya en yakın gök cismi olması nedeniyle eski zamanlardan beri kolaylıkla gözlemlenebilmiş.
Yaşadığın hayatın içinde her adım attığında, bir şeyler yapmak istediğinde ya da yaparken her zaman geçmişe göre davranıyorsun.
Aşk hayattan önce başladı.
Bu yazımda sizlere Osho’dan bir alıntı yapmak istedim.
Yılda bir kez Güneş ile kavuşumu gerçekleşecek olan yıldızın evrensel sayı değerlerinin ne anlama geldiğini incelemek istedim
Bilincin yükselip, gelişebilmesi için Ku frekansının titreşimine ihtiyaç vardır.
Çocuk bilincinin dünya hakkındaki sonuçları basittir ama dünyasal gerçeklik değildir.
Haydi, ilginizi çekeceğini düşündüğüm bir zaman yolculuğu yapalım hep beraber ve Eski Mısır’a yani tam M. Ö. 3000’li yıllara gidelim.
5-6-7 Temmuz’da Sirius Güneş ile kavuşuyor, bununla ilgili de bir yazı paylaştım sizinle.
Hayatta her şey farklı olasılıklar dahilinde yaşanır.
Arjantinli ünlü golfçü Robert De Vincenzo, yine bir turnuvayı kazanmış,
Her toplum birbirinden etki alır. Dünya da yaşam devam ettiği sürece de bu devam edecektir.
Hayat akan bir su gibidir. Bilinmeyen kaynaktan başlar ve akar gider.
Yara derin de olsa eğer onu iyileştirmeye gönüllüysen bil ki iyileşecektir.