Blokajlar Donmuş Anılardır

Çocuğun zihninde dünya, içindeki insanlar ve şeyler ya iyidir ya da kötüdür. Çocuklar sonuçları genelleştirir ve herkese uygular. Örneğin, bir çocuğa bağıran veya vuran bir baba yada anne durumunda, çocuk tüm erkeklerin babası gibi ,tüm kadınların annesi gibi olduğu sonucuna varabilir. Gerçeklikle ilgili vardığı sonuç, basitçe “bütün insanlar zalimdir” şeklindedir. Çocuk daha sonra buna göre erkeklere yada kadınlara yönelik davranışlar geliştirecektir. Çocuğun zihninde bu olaya karşı muhtemelen erkekler ya da kadınlar hakkında öfke ve korku gibi olumsuz duygulara sahip olacaklardır. Çocuk yetişkin olduğunda, erkeklere, kadınlara karşı davranışları, bu tür eğilimlere sahip erkeklerin yada kadınların zulmüne neden olabilir: Çocuk zihninde oluşan bu hatalı sonuçlar bir yetişkin olduğunda yaşamında çok büyük bir etkisi oluşturur ve hayatı içinde yaratıcı sürecini çarpıtır. Kişi oradaki duyguyu çocuk iken kendine göre algılamış ve bir hikaye yazmaya başlamıştır bile.

Her o duyguyu hissettiren olayda hikayeye yeni cümleler ve vizyonlar ilave ederek senaryoyu genişletir ve yetişkin olduğunda da oynamaya başlayacaktır. İşte bunlar çocukluk travmaları ve blokaj dediğimiz nerede oluştuğu çözülmesi kolay olmayan anı bankalarına dönüşür. Bu blokajların çözümündeki zorlanma çocuğun o anlara ait olarak oluşturduğu resmin büyüdüğünde dahada genişletilmesidir. Zaman ile bu resim donar ve artık bilinçsizdir ve siliktir. Ancak bundan kaynaklanan duygusal/mantıksız tepkiler, durumumuz hakkında hiçbir şey yapamadığımız erken çocukluk döneminden itibaren orada iyice köklenmiştir. Daha da derine inip donuk, hatırlanmayan bir resim olarak arşivlenmiştir.

Gerçek acıyı hissetmek için blokajlar hayatı yaşarken birçok kez önümüze çıkıp bizi bunaltmaya, hasta etmeye, özgüven, değer, ikili ilişkileri engellemeye, yanlış seçimler yaptırır. Oradaki anı silikleştiği ve arşive kaldırıldığı için bilinci donduğunda size kendini hatırlatmaz ama varlığı bir kara büyü gibi hayatınıza çöker.

Yaralarımız, bloke edilmiş blokajlar olarak, yaşamın yaratıcı nabzından çıkmıştır. Hala sizin kayıtlarınızda en ufak nemi gördüğünde çölde yeniden canlanan diriliş bitkisi gibi canlanmaya başlar.

Daha sonra bu evrimleşmemiş enerji bilinci yani blokaja ait bilgi canlanarak şu andaki gerçekliği o geçmiş zamana ait çerçevesinde sabit tutulmasına neden olur. Esasen bu, kişinin varlığının blokajlı kısmı meydana geldiğinde enerji akışını ve sisteminin buna tepkisini engellemeden olayla başa çıkacak kadar güçlü olmadığı yaşta kalmıştır

Peki çözülür mü? elbette dönüşür. Tabiki çözülür. Öncelikle kişi bu blokajı canlandırıp yeniden senaryolaştırarak anı bankasındaki donukluğu canlandırarak yanlış köklenmemiş tanımları senaryodan çıkarır. Yeni tanımlarla senaryolar yazarak oradaki donmuş enerjiyi yenisi ile dönüştürerek yeniyi canlandırıp yerleştiririz.

Sevgi ,Işık ve Şifa ile

Aysun Güven

Ruh Beden Tasarımı