Bir Çınar Misali

İnsanlar gelişim olarak ağaçlara çok benzerler. Ağaçlar gibi bir tohum olarak bu dünyada tutunabilmeleri için kök salmaları gerekir. Kök salarak hem atalarından aldıkları bilgi ve bilgeliğin onlara getirdiği dersleri ve yükleri temizlemeli, hem de eksik olan bilgi ve dersleri tamamlayabilmek için gelişip anne ve babalarının rehberliğinde büyümeyi bilmeleri gerekir. Bu büyüme anne, babası, anneanne, babaannesi, dede, hala, teyze, amca etkileşimleri içinde ruhsal ve biyolojik genetik şifreler oluşur.

İnsanın ayaklarının üzerinde durabilmesi için köklerini atalarını bilmesi, onların sadece tecrübe aktarımlarını öğretilerini alarak yolunda yürümesi kendi tecrübeleri ile çocuklarına doğru aktarım yapması istenir. Köklenerek dünyada varlığını gösterebilmesi, karşısındaki ile uyum içinde, onu besleyerek kendi becerileri ile kendisine ait kimliğini ortaya koyması beklenir. Bu 1., 2. ve 3. Çakranın tamamlanması ile insanı artık biz olabilme yolculuğuna çıkartır. Enerji bütünlüğü, dünyada madde bedenini güçlendirir ve varlık bilincini oluşturur. Ve artık enerji ve zeka bilinci olarak gelişimi başlatır.

Ağaçlarda ise bu oluşum Ay ve Güneşin rehber ışıkları, yaşam enerjileri ile desteklenir. İki türde de gelişim birbirine benzer.

Köklerinden aldığı toprak bilgisi ile atalarının tüm genetik bilgilerini özümser, kendini köklendirip dimdik ayakta durur. Rüzgarlara direnir. Onun kendinden önceki atalarının bilgileri ile şu ana uyumlanması için aşılanış dönüşmesi gerekir. Ay ve Güneş tıpkı insanda olduğu gibi baba ve anne rolünü üstlenerek bu dönüşümü destekler.

 İnsanoğlunun dünyadaki yaşamında da Ay ve Güneşi gördüğünde tıpkı ağaçlardaki süreci kendinde de oluştuğunu gözlemler ve Ay ile Güneşi ailesi ile özleştirip sembolleştirir. Gece onu tehlikelerden korumuş saklamış büyümesini sağlamış Ay'a ve aydınlıkta ona düşmanlarını karşı onu güçlü tutan aydınlatıp koruyan, ısıtan, Güneşe anne baba anlamı yükleyerek her ikisine de çok değer vermiştir. Ay ve Güneş insan topluluklarında, bazı kabilelerde, astrolojide ve bazı bilim dalları için hep önemli olmuş ve anne ve baba yerine konup kutsal olarak saygı duymuştur.

İnsan anne karnında toprağa ekilmiş bir tohum misalidir. Anne karnında gelişen cenin tıpkı tohum gibi köklenerek yani bedeni ile güçlenerek doğduktan sonra da dünyaya tutunmaya ihtiyaç duyar. Dünyada bunu gece koruyan kollayan tıpkı bir Ay gibi annesi sarar sarmalar. Babası ise dünyayı ona tanıtmak dünyayı anlatmak ve onu hazırlamak için aydınlık sıcak ve bazende çok kızgın bir Güneş olarak varlığını sürdürür. Bu sembolizm yüzyıllar boyu böyle tanımlanmıştır.

Bu süreçlerin hepsi insanın olgunlaşması yani tohumun fidan olması büyümesi için Ay ve Güneş'in yaşam enerjilerine yaşam rehberliğine ihtiyaç duyar. Varlığını güçlendirip geliştirebilmek için bunlar hayatında çok önem taşır.

Tohum köklenerek fidan olsa bile köklerinin hem yatayda hem de düşeyde daha geniş ve daha derin alanda büyümesiyle uzayan boyunu, kalınlaşan gövdesini taşırken topraktan aldığı mineraller ve dünya bilgeliğini de hayatına katar. Böylece daha geniş dallar ve güçlü yeşil yapraklar çıkararak dünya üzerinde çok güçlü yıllanmış çınara dönerek varlığı ile kıymetlenir ve kendi bu dünyaya eser olur. Bilgeliği artar. Gölgesi çok genişler birçok varlığa öncülük eder rehberlik yapar. Kısaca bütünlenir.

Çınar ağacı hem Ay'ın hem de Güneş'in yaşam enerjileri ve bilgeliğini kullanarak ne kadar güçlenirse, insan da o kadar güçlü kuvvetli bir birey olarak annesi ve babasının enerjilerini toplar. Var olma bilincinin güçlenmesi için Ay ve Güneş'in gücü ile de desteklenerek büyür gelişir ve kendinden sonraki nesil içinde güçlü anne ya da baba olma yolunda gelişir.

Ay'ın (annenin) kendi Ay'ı(annesi) ve Güneş'i (babası) vardır, onlar ile tamamlanamamış kendini değersiz hissetmiş anneliği anlamamışsa çınar ağacına doğru Ay olmayı başarması imkansızdır. Kendini tamamlayamamış dolunay olamamış Ay ışığını rehber olarak ağaca aktaramaz. Onun tamamlanması için ata yüklerinin şifalandırması ve çınara yani çocuğuna rehberlik ışığını doğru akıtması şarttır. Bunun için de Ay'ın dimdik durup kendini aileleri içinde tam hesaplaşmanın yapılması gereklidir.

Tohumun gücü sonsuz ilahi sistemin evrensel kurallarına bağlıdır. Fakat insanoğlundaki cüzi irade ile bunu değiştirip dönüştürebilme gücüne sahiptir.

İnsanın hikayesi buna benzeyen sembolizm ile hep farklı yaşanmışlıklar çıkarır karşımıza. İnsan bu yaşam hikayeleri doğrultusunda iç içe yaşadıkları ile bazen kendini kurbanı olarak tanımlayıp diğer Ay ve Güneşlerin yükünü de üzerine alır.

Bu yük ile oluşan fizyolojik ve ruhsal hastalıklar kişinin hayatını zorlaştırırken, çalışma yapılarak dönüştürülen hikayelerin çözümleri ile temizlenmesini sağlanır. Burada atalar boyu süre gelen paslanmış zincir halkası kopup yeni bir zincir ile atalarda arınma sağlanır.

Enerji çalışmaları ile hayatındaki hikaye değişimini yaparak beyin algısına bu dönüşümün tanıtılması ile tüm yaşamında ve kendinden sonraki nesillere de yansıyacak Matrix değişimi ve dönüşümü başarılmış olur.

KÖKLENSEM GÜÇLÜ BİR ÇINAR OLSAM GÖĞE YÜKSELSEM GÜNEŞ'E AY'A ULAŞSAM

Sevgili Ay'ım ve Güneş'im sizin yaşadıklarınız sizin dersleriniz onlardan tecrübe edinip bana rehber olmanız gerekli. Onları kendinize yük edip kendi atalarınızı bağışlamamayı seçtirmedikçe hem kendi hem de benim yükümü ağırlaştırdınız.

Oysa ben unuttuğun bilgeliği size, ben doğduğumda getirdim ve koşulsuzca vermek için gönüllüydüm. Maalesef Atalarına olan kızgınlığınız, kırgınlığınız, hesaplaşamamanız bana rehber olmanıza izin vermedi.

 Eskiye takılıp, onların yüklerini de üstlendiniz. Ben bu dünyada köksüz kaldım var olmakta çok zorlandım. Yönümü bulamadım. Hala da zorlanıyorum benden sonra gelene bilmediğim anne baba olma rehberliğimi nasıl yapabilirim. İşte tamda bu yüzden size çok kızgınım ve çok üzgünüm. Canım çok yaktınız. Beklide sizin canınızı da çok yaktım, isyankâr da olmuş olabilirim.

İşte tüm bunlar için önce yaratıcı güçten, kendimden, sonra da sizden özür diliyorum. Lütfen siz de dile gelin…Ne olur beni affedin ben sizi eskiye takılı kalıp bu ana gelemediğin için, Dünyada yaşanmışlığınız ve tecrübeniz çok olduğu için sizi, farkındalığımı açabildiğim için kendimi affediyorum. Sizi ve kendimi buna gönüllü olduğumuz için, yaratıcı gücü buna izin verdiği için çok seviyorum. Tüm atalarımı bana yükledikleri neler ise hepsini şifalandırıp onlara geri gönderiyorum. Şimdi burada kendim olarak farkındalıkla şu anda yoluma tüm yüklerimden arınmış olarak köklerimi güçlendirip dünyaya indirip genişletiyorum ve geçmişten gelen Atasal bozulmuş zinciri kırıp artık yeniden dönüştürüyorum ve aydınlatıp yeniliyorum. Tamamen yeni bir tasarım ile, bir birey olarak benden sonrakileri daha neşe kolaylık muhteşem güzel mucizeleri, farkındalık oluşturarak şifalandırıp yük aktarımını durdurduruyorum. Yeni programım ile yol almama izin verdiğim için kendime, bana izin verdiğiniz için size ve bunu nasip ettiği için Yaratıcı gücüme çok teşekkür ederim.

Artık Köklendim güçlü bir çınar oldum, gökyüzüne yükseldim sizlere uzandım. İkiye bölünüp bana enerjilerinizi, yaşam rehberliğinizi akıtın şimdi kocaman bir şelale misali. Şimdi büyük derin bir nefes ile hepsini kabuldeyim. ŞÜKÜRLER OLSUN

Sevgi ve Şifa ile

Aysun Güven RBT

aysunguvenyme@gmail.com