Sistemimizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için yasal mevzuata uygun çerezler kullanılır. Balıkesir Ticaret Platformu’yu kullanarak bu çerezleri kabul etmiş olursunuz. Detaylı bilgi için çerez politası sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
Bildiğimiz, alıştığımız, bizi çok zorlamayan bir alan… Psikologların “konfor alanı” dediği o yer.
Dışarıdan bakınca sıradan görünür ama içinde öyle bir çekim gücü barındırır ki insan, farkına bile varmadan yıllarını orada tüketebilir.
O alanın içinde her şey tanıdıktır: İşin rutindir, insan ilişkilerin rutindir, hatta hayallerin bile rutine bağlamış olabilir. Konfor alanı, hayatla aramıza ince bir perde çeker; ne tam korkutur, ne de tam tatmin eder. Sadece “idare eder”.
Ama işte mesele tam da burada başlıyor. Çünkü “idare eden” bir hayat, hiçbir zaman “heyecan veren” bir hayata dönüşmez.
Konfor alanının dışı ise belirsizlikle dolu… Korkutucu, evet. Bazen soğuk bir rüzgâr gibi yüzüne çarpar, bazen hiç beklemediğin zorluklarla sınar. Ama aynı zamanda büyümenin tek adresidir. İnsan, gerçek gelişimi hep bilinmezlikte bulur. Buz gibi suya ilk adımı atmak ne kadar zor ise, o suya alıştıktan sonra yüzmeye başlamak da bir o kadar özgürleştiricidir.
Benim dikkatimi çeken şu ki, insanların çoğu cesaretten değil, konfordan yoksun kalma korkusundan geri duruyor. Oysa konfor alanını terk etmek, konforu kaybetmek değil; konforun daha iyi bir versiyonuna doğru yürümek demek. Kendine duyduğun saygının, içindeki potansiyeli ciddiye almanın bir göstergesi.
Yaşadığı şehirde kral gibi yaşamak istese imkanı olan insanlar zoru seçerek büyük şehirde mücadele etmeyi savaşmayı tercih ederler.
Orada yaşayan suya sabuna dokunmadan hayatını devam ettiren ve bu dünyaya bir katkısı olmayan insanlar ise sadece yaptıkları “dedikodu ve negatif enerji yaymaktır” Eleştirirler, sporcuyu, siyasetçiyi, iş insanlarını, öğretmeni, hatta mahalle manavını bile.!!Geç sen yap dediğinde ise cesaretleri yoktur. Konfor alanı tatlıdır.
Bugün bir adım atsan ne olur? Belki yeni bir dil öğrenmeye başlarsın, belki yıllardır ertelediğin iş fikrini ciddiye alırsın, belki de sadece kendine farklı bir soru sorarsın:
“Ya korktuğum şey, aslında hayatımın en güzel başlangıcıysa?”
ÜZÜLDÜK..
Gemi su alır ise hep beraber batarız
Yapmak İstemeyen Mazeretini Bulur
Gerçekten hazır mısın?
Memleket dediğin yer, çocukluğunun saklandığı en güzel köşedir
Başlamak, en güçlü eylemdir
Sporcu, sadece sahada değil hayatta da kazanır
Marka teknik direktör olmak, başarıyı garantiler mi?
Bazen öyle bir an gelir ki, her şey üst üste gelir
Bilgi ve Yetki Arasındaki Uçurum