Hadi İhracat Yapalım

İç piyasadaki durgunluk bizi ürettiğimiz malları yurt dışına satmak yönünde zorlar. Ana fikir tamamen yurt dışına ürün satmakla ilgilidir. Ürünün sahibi değil, tüccarıyızdır. Amacımız global dünyadan müşteri kazanmaktır.

O halde hadi ihracat yapalım.

Üretici misiniz? Ne şahane, bir imalathaneniz var (fabrikanız olmak zorunda değil), bir ürün ürettiğiniz şimdi ürününüzü nasıl satacaksınız? Bir malı üretmek, onun üreticisi olmak eğer pazarda onu satacağız müşteri bulamazsanız, kendinize doğru bir yer edinemezseniz ve ürününüzü pazarda tutunduramazsanız sizin için ne kadar verimli olur? Elbette ki bütün ticari faaliyetlerin amacı var olan mal veya hizmetleri doğru müşteriyle buluşturmak ve kar elde etmektir. O zaman eğer bir imalatçı iseniz ürününüzü satmanız gerekiyor, depoda duran ürün sizin için verimli bir ürün değildir. Peki, ürünü satmak için ne yapalım?

Ürün satmak için çok çeşitli yollar deneyebiliriz.

Ürettiğiniz ürünü kimlere satmak istiyorsunuz?
Hedef kitleniz nedir?
Yurtiçi pazarda mı değerlendirmek istiyorsunuz?
Üretmiş olduğunuz ürünü dünya pazarında, dünyadaki müşterilerle buluşturmak istiyorsunuz?

Ürününüzün tarzına ve üretimine göre şuan ki konjonktürde ürünü dünya pazarıyla buluşturmanın en doğru yol olduğunu düşünüyorum. Yani ihracat yapmanın…

İhracat yapabilmek için hazır mıyız peki, evet bir imalathaneniz var, ürün ürettiniz peki ürünü yurtdışına nasıl pazarlayacaksınız, nasıl satacaksınız?

Öncelikle şirketinizin ürününüzü yurtdışına pazarlayabilmek için gerekli ve yeterli şartları sağlamış olduğundan emin olmalısınız.İhracata yöneliyorsanız işletmenizin ihracatçılar birliğine üye olması gerekmektedir. İhracata konu malların cinsine göre çeşitli alt kodlarda açılmış birliklerdir. İhracat yapmak için önce bu birliklerden birine üyeliğimizin olması gerekiyor. Eğer üretmiş olduğumuz ürünümüz gıda ve hijyen koşulları gibi bir takım özellikli ürünse bu ürünle ilgili olarak da çok daha farklı bir yol izlememiz Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı, Tarım İl Müdürlükleri gibi kuruluşların belli bir takım belgelerini elde ediyor olmamız gerekir ki, ihracat yapabilmek için yurt dışındaki ülkelerin istemiş oldukları şartları sağladığınızı belgelerle onlara gösterebilmelisiniz. İhracat için seçilen hedef ülkelerin, malları ülkeye kabulleri esnasında istedikleri belge ve bilgiler değişiklik göstereceğinden ürünü gönderirken o ülkelerin şartlarının iyi incelenmiş olması gerekir. Bazı belgeler ürün için bir kez alındığında o ürüne karşı global bir güven işaretçisidir. (Örneğin CE belgesi) Bu belgenin alımı sırasında geçen süre yaklaşık 4-6 ay gibidir ve ürün özelliğine göre olmakla beraber genelde pahalı bir belgedir. Ayrıca belli aralıklarla testlerin yenilenmesi ve belgenin güncellenmesi gerekir. Ancak kendinize ve ürününüze uzun vadede bir katma değer yaratmak istiyorsanız, özellikle ihracatçı olarak global pazarda da yer edinmek istiyorsanız olmazsa olmaz belgelerden bir tanesidir. Ürünün yurt dışında pazarlanmasını oldukça kolaylaştırır. Tabi bu belge sadece bir örnek, ürünün özelliklerine göre uluslararası alınması gereken belgelerin adedi değişkenlik gösterebilir.

Bir süre önce yangın tüpü ihracatı yapmak üzere büyük bir sipariş için Türkiye’nin önde gelen yangın tüpü üreticileriyle görüşmeler yaptım. Konu oldukça önemli olmasına rağmen üreticilerin almaları gereken belgelerinin olmadığını ve fakat buna rağmen bazı ülkelere ihracatlar yaptıklarını öğrendim. Bazı ülkelerin gümrük mevzuatlarındaki açıklardan faydalanıyorlardı (açıkların ne olduğunu yazmayacağım çünkü hedef bu olmamalı) belgeleri pahalı buldukları için almamışlardı. Bu tutum onlara global bir pazarı kaybettirdi.

Ülkemizde KOSGEB, Ekonomi Bakanlığı gibi kuruluşların ihracat yapmak isteyen üretici ve tedarikçilere yönelik çeşitli destek ve teşvikleri bulunmaktadır. İhracat hazırlığı yaparken bu teşviklerin mutlaka iyi araştırılması gerekir.

Bir sonraki buluşmamızda bu teşviklere kısaca göz atacağız.
Sağlıcakla kalın…