Hayat

Hayat sayısız yollar çizer önümüze. Her yeni yolda ne taraftan gitsem diye düşünür insan. Bazen kalır yol başında karar veremez bakar seçeneklerine. Ya başka hayatlarının yollarından geçmeyi seçer ya da kendi yolunu çizmeyi. Bazen bodoslama atlar bir yola koşar yorulana kadar. Ya hataya düşer pişmanlık duyar ya da şansı yaver gider doğru yolda yorulmaktan keyif alır. Her yolun içinde farklı yol ayrımları yeni patikalar, zorlu yokuşlar, dik yamaçlar görürsünüz. Çünkü hayatında kendi içinde hesapları var. O geçtiğimiz yollar sadece bize ait değildir. Başkaları da geçecektir belki o seçilen yoldan. Belki yol üstünde yan yana duran iki taşa yaslanıp dinleneceğizdir birileriyle. Hayat tesadüflerle dolu ne de olsa. Ancak hiç bir tesadüf sebepsiz değildir. Hepsi hayatın içinde gizli kalmış bilmediğimiz hesaplarda saklıdır.

Tek başınıza yürüdüğünüz yollar risksizdir. Tek düzedir belki, ama risksizdir. Ne yaşanacaksa o yolda kendi kendinize yaşarsınız. Yol size göredir. Sizin gördüğünüz gibidir. Ancak yol herhangi biriyle bir olsa da tek olsa da herkesin yolu farklıdır. Çünkü istikameti belirleyen hayatın içinde başımıza gelenler değil onlara verdiğimiz tepkilerle seçtiğimiz yollardır.

Kimimiz düşe kalka, kimimiz güllük gülistanlık, kimimiz ise zehir zemberek yaşıyoruz hayatı. Bazen fazla umursayarak önümüzdeki yolu, bazense hiç kafamıza takmadan. Önemli olan kısım şu ki yolu gösteren karşılaştıklarınıza verdiğiniz tepkiler. Önünüzdeki yol net ise sorun yok. Ama ya bir belirsizliğin içindeyseniz? Ya da o belirsizliği siz yarattıysanız? Çıkmaz sokak. Peki, ne yapmalı? İşte o an başlayan kabuğa çekilme evresi. Evet, kendi kabuğunuza çekilin. Yaptığınız yapacağınız, yaşadığınız (olumlu/olumsuz) yaşayacağınız, gördüğünüz görmek istedikleriniz, bilginiz bilmek için çaba sarf ettikleriniz kısaca yol boyu yanınızda taşıdıklarınız ve yol boyu hayalini kurduklarınızı alıp kabuğunuza çekilin. Çekilin ki o çıkmaz sokaktan doğru ve sağlam bir şekilde çıkmayı başarabilin. Kendinle kalmak daha çok güçlendirir insanı. Herkes ve her şeyden uzak tek başınıza bir süre kendinizi dinlemek yolunuzu belirlemek için en sağlam hareket. Kendinizi kendinizden esirgemeyin. Ve sorgulayın.

Ne yapmak istiyorsun?

Bu soru önemli. Kendinize bunu mutlaka sorun. Sana çizilen yol mu kendi çizmek istediğin yol mu?  Çıkmaza girdiniz ya da her an o boşluğa düşmek üzeresiniz. Durun, kendinizle kalın, seçenekleri önünüze koyun ve bu soruyu kendinize sorun. Mevcut yaşam standardınızı, tüm yaşadıklarınızı, nereden nereye geldiğinizi, yolun başındaki siz ile şuan ki sizi, yol boyu yanınıza kattıklarınızı ve onların size kattığı ya da sizden götürdüklerini, hayattaki fazlalıklarınızı ve eksilenlerinizi tek tek hiç üşenmeden tartın. Sonra ne yapmak istiyorsun sorusuna verdiğiniz cevap ya da cevapları alın birde onları karşılaştırın. Sonuçta, süreçte tamamen size bağlı. Küçük bir tavsiye; sonucu her ne olursa olsun "KENDİNİZ İÇİN" bir yol çizin. Çünkü yanınıza kattıklarınız veya yanına katıldıklarınız için yaşadığınız hayat size çizilen bir yoldur ve bu sizi mutlu etmez. Ne zaman siz hayatın hesapları arasında kendi yolunuzu çizersiniz o zaman kendiniz için bir şey yapmış olursunuz ki bu da insana en çok güç ve mutluluk veren şeydir. Bunu yapacak gücü kendinizde bulamıyor ve bir mucize olmasını bekliyorsanız şayet, şimdiden söyleyeyim başka yerde o mucizeyi boşuna aramayın. O mucize sizsiniz! Çünkü gerçek mucize kendine inanmaktır. İstediklerinizi iç dünyanızla isteyin dış dünyanıza kulaklarınızı kapatarak. Sizin istedikleriniz ve bunu kendinize kabul ettirmeniz, gerekli gücü kendinizde bulmak için fazlasıyla yeterli.

Hayat felsefesi olarak benimsediğim bir söz ile bitirmek istiyorum. Hayat bir gün o da bugün. Unutmayın sizin yapmak istediklerinizi ya da sizin hayalini kurduklarınızı kimse gerçeğe çevirmez. Bu sadece sizin yapabileceğiniz bir şey! Kendiniz için düşündüklerinizden vazgeçemezsiniz! Çünkü bu sizin içinizdeki tek gerçektir.