Sizin Fincan Ne Kadar Dolu ?

Hepimizin kendini güçsüz hissettiği zamanlar vardır. Kafalar karışık, acaba bu işin içinden nasıl çıksam durumları… Şirketi yeni kurduğumda çok yaşadım bu durumları. Dağılmak çok kolay.  Hemen kendi kendime “seç bir tanesini odaklan” dedim. Her şeyden biraz yapmak yerine bir tanesine odaklanmak gerekiyor.

Kafa doluyken odaklanmak da zor. Aklıma güzel bir hikâye geldi hemen paylaşayım.

Yaşlı ustanın kapısı şiddetli çalınır. İçeri giren zengin giyimli adam tanınmış, saygıdeğer bir âlimdir. Karşı tarafın hoş geldin demesine hiç beklemeden, ben kralın en güvendiği danışmanlarındanım, bana sormadan parmağını kıpırdatmaz. Tavsiyelerim ve bilgeliğim herkes tarafından talep görür. Bulunduğum konuma gelmek için çok çalıştım, en iyi ustalardan ders aldım, en katı öğretilere uydum, halen kendimi geliştirmeye çabalıyorum. Senin bilgin ve öğretilerin de pek çok kişi tarafından bendenize tavsiye edildi. Bunun için seni görmeye geldim.

Adamın bu kadar laf bombardımanı arasında verdiği nefeste usta çay ikramını teklif edebilir ve misafirin fincanını doldurmaya başlar. Adamsa teorilerini anlatmaya devam eder. Bardak taşar, usta durmaz ve bardağı doldurmaya devam eder. Fincan taşar masaya dökülür oradan da misafirin üstüne dökülür. Adam yerinden fırlar paltosunu silkelerken “görmüyor musun, fincan daha fazla almadığı halde neden doldurmaya devam ediyorsun” diye bağırır.

“Senin zihninde işte aynen bu fincan gibi” der yaşlı usta. “yeni bilgiler alamayacak kadar dolu. Git onu boşalt, bana boş bir fincan gibi bir zihinle gelene kadar sana öğretecek bir şeyim yok”

Hayatın temposu o kadar hızlı ki. Çoğu kez kendimiz ne istediğimizi bilmeden savrulup duruyoruz. Kime ne amaca hizmet ettiğimi bilmeden, başkalarının hayallerini gerçekleştirmek için çalıştığım zamanlar oldu. Fark ettiğimde çok şaşırdım, vakit geçmeden kurtul şu işlerden ve kendi amacına hizmet et diyerek toparlandım.

Kalbimizin sesini dinlemezsek yoldan çıkıyoruz.  Zihnimiz yukarıdaki kralın danışmanı gibi dolu.  Adam dinlemeye gelmiş ama hiç durmadan konuşuyor. Fayda almaya gelmiş ama zihni onu yoldan çıkarmış. Özümüze yakın olduğumuzda anın ihtiyaçlarına yanıt veriyoruz. O an duymamız gerekeni duyuyor, kendimiz için en hayırlısını yapıyoruz.

Ben insanların hayatını olumlu anlamda değiştirecek noktaları fark etmelerine destek oluyorum. Bu beni mutlu ediyor. Küçük dokunuşlarla büyük değişimleri yapmak harika. Daha çok kişiye ulaşmak istedim. Zoom ortamında dünyanın her yerinde Türkçe konuşan kişilere ulaşabileceğim programım HAYATA YENİDEN ADIM AT başlıyor. Grup eğitimi ve bireysel mentorluk şeklinde yaptığım program sonunda danışan çıkış noktasını bilmenin huzur ve heyecanıyla doluyor. Sorulan basit soruları adım adım yanıtlayarak buzdağının görünmeyen kısmını ortaya çıkarıyor ve kişiye özel başarı haritasını kendisi çiziyor.

Şimdi de size soruyorum. Fincanınız ne kadar dolu. Başarmak ve keşfetmek istedikleriniz fincandaki boşluk olsun. Hangi alanda gelişmek sizi heyecanlandırır? Fincanını doldurmak isteyenlerle, hayatını tatminkâr yaşamak isteyenlerle hayata yeniden adım at programında buluşuyoruz.