Sistemimizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için yasal mevzuata uygun çerezler kullanılır. Balıkesir Ticaret Platformu’yu kullanarak bu çerezleri kabul etmiş olursunuz. Detaylı bilgi için çerez politası sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
Çocuklarının yemek yememesi ebeveynlerin en çaresiz hissettiği ve nasıl davranacağını bilemediği konuların başında geliyor. Çünkü çocuklarının karnının tok olması ebeveynler için büyük bir tatmin. Diğer bir yandan ise, neredeyse kontrol edemedikleri tek konudur. Çünkü yemek ya da yememek çocuğun kontrolü altındadır.
Yemeği reddeden çocuğun aslında bağımsızlığını ilan etmeye çalıştığını söyleyebiliriz. Adeta “bu benim vücudum, benim midem, zorla yediremezsin” diye kafa tutar. Zaten bireyselleşmeye, kendini ortaya koymaya çalışan benmerkezci çocuk, yemek yemeyi reddedebileceğini fark eder ve ebeveynlerini bu konuda denemeye, zorlamaya başlar. Aslında ebeveynlerin tek amacı çocuğun doyması, çocuğa sağlıklı seçenekler sunmak ve güzel beslenme alışkanlıkları kazandırmaktır. Ancak bazen karınlarının tok olması o kadar mühim bir hal alır ki “yesin de nasıl yerse yesin” durumuna geliriz.
Fakat Çocuğun gözünden baktığımızda ise yemek yemek sadece ağzına zorla sokulan kaşıklar ve ne yediğini anlayamadan yemek saatinin bitmesidir. Yediğinden keyif almaz, yediklerinin tadını fark edemez ve hatta doyma hissini bile öğrenemez. Tabi bu sırada yemek saatleri sizin için çoktan kâbusa dönüşmüştür. Şimdi kendi ağzınıza zorla yemek sokulduğunu ve kontrolü kaybettiğinizi düşünün, çok fazla dayanmayacaksınız. Aynen zorlanmak istemeyeceğiniz gibi çocuğunuzu yemek için zorlamamalısınız sadece yemek saatlerini daha eğlenceli hale getirmeye çalışarak, kontrol hissini ona vererek, çocuğunuza iyi alışkanlıklar kazandırabilirsiniz.
Ne kadar yemek istediği ile ilgili çocuğunuzun fikrini alın. Yiyeceği miktarının kendi kontrolü altında olması ona iyi gelecek ve direncini kırmasına yardımcı olacaktır.
Sizinle sofraya oturmasını sağlayın ve düzenli yemek saatleri oluşturun. Bu konuda tutarlı ve sabırlı olun.
Öğün aralarında çocuklarınıza doyurucu atıştırmalıklar vermeyin. İstediği anda karnını doyurabileceğini, önüne yiyecek sunulacağını bilmesi, yemek saatlerine uymasını zorlaştırır. Yemek saatine daha varsa ve bir şey vermek isterseniz bu sadece bir kayısı, ya da biraz kuru üzüm olabilir.
Eğer kendi yemiyorsa, kendi yemesi için cesaretlendirin. Bu kontrol hissini arttıracak, damak zevkini geliştirecek ayrıca kendi sevdiği şeyleri ve yiyecekleri zamanla daha iyi tanıyacak. Siz yedirdiğinizde 15 dakika sürecek olan yemek süresi belki 45 dakika sürecek biliyorum ama çocuğunuz kazandığı beceriler için buna değdiğini zamanla göreceksiniz.
Alışverişe çıkın. Kendi tercih ettiği bir tabak, bardak, çatal, kaşık ve bıçak alın. Bunları boyuna uygun ve ulaşabileceği bir çekmeceye yerleştirin. Sofraya kendi tabaklarını koyması ve sofra kurumuna yardım etmesi için destekleyin. Yaşına göre masaya bir şeyler taşımasını ya da peçeteleri dağıtmasını isteyebilirsiniz.
Esas amacın çocuğunuza yemek yedirmekten çok bir ritüel oluşturmak ve bu fikre alışmasını sağlamak olduğunu unutmayın. Bir süre sonra rol model alarak size uymaya başlayacaktır.
Son olarak, ebeveynler için çok zor biliyorum ama lütfen biraz yemek tercihleri konusunda çocuklara fırsat verelim, dirençlerini kırdığınızı ve işinizin kolaylaştığını göreceksiniz. Çocukların bu kadar inatlaşmadaki tek amaçlarının kontrol hislerini ellerinde tutmak olduğunu unutmayalım
Daha küçük bebeği olanlar için, çocuklara aynı desteği daha bebekken vermelerini öneririm. Önlerine uygun yiyecekler koyarak yiyecekleri ve lezzetleri ayırt etmesini öğretebilir, kendi kendine yemek yemenin keyfine varmalarına izin vererek düzenlerini çok daha rahat oturtmalarına zemin hazırlamış olabilirsiniz.
Sevgiler,
Uzm. Çocuk psikoloğu Aysu Tuluy Sarıkaya
Çocuk merkezli oyun terapisinde ve aslında diğer terapi türlerinde de esas iyileştirici güç çocuk ve terapist arasındaki terapötik ilişkidir.
“Hadi amcaya görüşürüz de” “ Teyzeye teşekkür et.” “Kaç liraymış sor bakalım.” “Niye hoşçakal demiyorsun ablaya.”
“Hadi amcaya görüşürüz de” “ Teyzeye teşekkür et.” “Kaç liraymış sor bakalım.” “Niye hoşçakal demiyorsun ablaya.”
“E ama bi dövdüm düzeldi, bir daha yapmadı.”