Çerezler Hakkında Bilgilendirme

Sistemimizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için yasal mevzuata uygun çerezler kullanılır. Balıkesir Ticaret Platformu’yu kullanarak bu çerezleri kabul etmiş olursunuz. Detaylı bilgi için çerez politası sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Tamam
5 Mayıs 2024, Pazar
Anasayfa Künye ve İletişim

Arama

Yeni Ekonomi Dedikleri

Günlerden Pazartesi ve Ankara’dayım. Bu ara yine şehirler arası hoca vasfıma layık hem İstanbul Mimar Sinan Üniversitesi hem de Ankara TED Üniversitesinde ders veriyorum.
Ankara'ya yıllar sonra sık geliyor olmak çok farklı anlamlar barındırıyor bende; bu şehirde doğmam, ilk okuldan burada kaçmam, orta okul yıllarımın baskıcı eğitim sistemi içinde ilk müdür dayağını burada yemem, gitar çalmaya burada başlamam, üniversiteyi burada okumuş olmam, okurken ilk işim olan gazetede burada çalışmam, çocuklarımın annesi ile burada tanışmam, rahmetli babam ve bir çok aile büyüğümü burada gömmem...

Anlatmaya Ankara ile başladım çünkü hayatımın çoğu yurt dışında geçmiş olsa bile benim hayatım bu topraklarda ekildi.

Bu sabah Atakule'de ki Starbucks da oturup Metin'e söz verdiğim yazı dizisinin ilkini yazıyorum. Eskiye gönderi yaparak başladım ancak yazının konusu yeni hatta yeniden de öte Meta...

Meta Yunanca öte demek. Ve o öte diye şekillenen yeni sistem, yeni ekonomi aslında çok çok yakın. Oğlum Şan'nın deyişiyle 5 yıl sonra her şey değişiyor olacak.

Perşembe katıldığım bir toplantıda bir Üniversite üst yöneticisi öğrencilerin iştahlı NFT girişimciliği sunumuna cevaben “bu sabun köpüğü o yüzden köpükten kalacak olana bakmak gerekir ve risk almak doğru olmaz” derken bir anda orta okula Atatürk Anadolu Lisesi ne ışınlandım. Düşünün ilk okulu yurt dışında İngilizce okumuş ve orta okulda Ankara'da İngilizce dersinden ikmale kalmıştım. Müdüre “naber” dediğim için dayak yemiştim, matematik dersinin “m” sini dahi anlamıyordum. Ama o dönem en iyi okuluz diyen o köhne “ rijid” sistemde tek vaha benim için müzik odasıydı. O zamanın gençlik için NFT si müzik yapmaktı.

Sonralarda ise yeni ekonomik modelin bileşenlerinin takdim edildiği ve red edildiği bir çok sunum ve ortamda bulundum. Gsm sisteminin Türkiye'nin önde gelen holdinglerine sunulması ve biri hariç diğerlerinin bu yatırımı riskli bulması, Starbucks ın Türk kahve kültürüne aykırı görülüp Türkiye de yatırımcı bulamaması, .com lara “bu bir furya” diyerek kurumların yaptığı yatırımlardan çark etmesi, Tesla ya ve elektrikli araca kimsenin başta prim vermemesi, Bitcoin ne olan inancın hiç olmaması, drone yatırımlarına para bulunamaması ...

Ancak şu anda bakınız o köpük denen dünyada neler oluyor... NFT lerin değer çarpanları hızla yükselirken sadece bir platform un işlem hacmi geçen yıl 14 milyar dolara kadar çıkabiliyor, Meta verse hızla internetin yerini almak üzere ilerlerken sanal deneyimler artıyor, online deneyim ve sunum çok boyutluya geçiyor, dünya da liderlik ve para sahipliği yerini hayalperest, girişimci ve oluşturucalara bırakıyor, merkezi ve otoriter sistemler yerlerini DAO yani merkezi olmayan, sınır ötesi, özerk yapılara bırakıyor, üniversiteler hızla yerini sertifika program ve eğitim mutfaklarına bırakıyor....

En önemlisi ise bu ekonomik yapının oyuncularının yaşları 6 ya kadar düşmüş durumda.

Yeni ekonomik sistem 4 ana başlık altında toplanmış durumda. Enerji, zaman, mekan ve sistem
Enerji kavramının içinde alternatif tıp, spiritüel gelişim, müzik, doğa, gıda, para, kaynak ve teknoloji
Zaman kavramının içinde aciliyet ve zamansızlık
Mekan kavramının içinde uzay, ruh, kırsal ve Meta dünya
Sistem kavramının içinde ise yeni metod, sınırsız ve otorite ötesi yönetişim girmekte.

Şu anda dünya ne 4 aile, ne ABD, ne Warren Buffet gibi yatırımcılar, ne petrol zenginleri ne de nükleer başlık sahibi otoriter, totaliter rejimler, ne de vicdanlara korku salan inanç sistemleri tarafından yönetiliyor... şu anda liberal hayalperestler sürücü koltuğuna geçmiş durumda.

Sistem “reboot” edilirken, bildiğimiz şekliyle devrimciler tarihe karışırken köpüğü bırakın buhara prim veren kalpler çoğalıyor olacak. O her şeye “bu bize uygun değil”, ya da bir şeyin nasıl olamayacağını anlatan otorite sahipleri de köşelerinde sabah kahvelerini içmekten öteye gidemeyecek...

Bir Ankara sabahında büyük deha Atatürk'ü anmamak mümkün değil.
Kurtuluş savaşına ayak sürüyen kitleye tek başına kaleye çıkar son kurşuna kadar savaşırım diyen Atatürk uğruna savaştığı muasırı ise çocuklara emanet ediyor.

Çünkü aynen bugün yeni ekonominin oyuncularında olduğu gibi çocuklar daha emeklerken koşabileceklerine olan inanç, umut ve deneme şevkini neşe ve keyif içinde hayal ettikleri için koşabiliyorlar.

Atatürk muasırın tanımını ise serbest bırakıyor aynen o emekleyen çocukların hayallerinde ki koşmanın yerini bir gün uçmanın alabileceği gibi...

Bu mesajı alamayan dünyaya kazık çakmaya çalışan sözde çağdaş korkaklara ise geçmiş olsun diyorum...

Semih Yalman Diğer Yazıları

Semih YALMAN

Özgeçmiş

Bana Dön

Sen, Ben Seni Almadan Bana Dön

balikesirticaretplatformu.com 100 Yüze Danışmanlık İştirakidir.
© Telif Hakları 2021. Tüm hakları saklıdır.
balikesirticaretplatformu.com 100 Yüze Danışmanlık İştirakidir. ComveCom
© Telif Hakları 2021. Tüm hakları saklıdır.