Şimdi diyeceksiniz ki bu fotoğrafta ne var, bakın ben size anlatayım ne var.
1988 Haziran ayında Balıkesir'in Kesirven köyünün deresinde çekilmiş bu fotoğraf, her Anadolu insanın olduğu gibi yaz aylarında piknik için seçilen köy deresine rahmetli babam ve bizim aile ile gelinmiş, klasik köylü insanı almış çaydanlığını, getirmiş yaygısını çekirdek çitlemeye gelmiş bir Pazar gününde, rahmetli peder o zamanlar Balıkesir'de NATO karargahında çalışırdı, her hafta sonu bir Amerikalıyı tutup getirirdi, tanıtırdı Türkiye yi, fotoğrafa bakınca bizim zenci Michael Jordan gibi sırıtıyor Kesirven deresinde ama bizim köylü pek alışkın çayından ikram ediyor, gel buyur köy ekmeğimizi ye diyor bizim Amerikalıya.
O zamanlar böyle Suriyeli yoktu bizim Anadolu'da Kürtsün Alevisin, bu kadar ayrımcılık yapılmazdı. Turgut Özal pek meraklıydı Amerika'ya, zamanında açılan NATO üstleri hemen hemen her yerde vardı Anadolu'da. 80 li yıllarda bizim köylü alışkındı bu manzaraya ne Amerikalıya söverdi ne de başına çuval geçirirdi, devlet büyüklerimiz öyle buyurmuş bu gavurları biz misafir edelim derlerdi, Hey corc versene borç diye şarkı bile yazıldı bu gavur Amerikalılara, onlarda bizi pek sevdi, rahmetli babam bir çok Türk kızını evlendirdi bu uzun bacaklı çikolata renkli insanlarla, hatta kimisi genel evden kız sevdi, kaçırdılar kızı, koydular bizim eve sonrada gittiler Kristof amcamızın keşif ettiği memlekete, belki 10 kişiyi evermişti benim rahmetli peder hey gidi günler hey.
Düşünüyorum da şimdi bu adamlar bizim Anadolu'da böyle gezip tozsalar, her gün bir olay yaşanırdı ülkemizde, kimisini bıçaklardık, kimisine kahrolsun emperyalizm derdik illa zarar verirdik bu elin gavurlarına, oysa ki Dünya da savaşları halklar değil politikacılar çıkarıyordu yoksa iş bize kalsa gel Michael amca iç bizim tarhanadan aha buyur yat şu döşekte der, huzur içinde yaşar giderdik...
Deniz Ethan