Çerezler Hakkında Bilgilendirme

Sistemimizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için yasal mevzuata uygun çerezler kullanılır. Balıkesir Ticaret Platformu’yu kullanarak bu çerezleri kabul etmiş olursunuz. Detaylı bilgi için çerez politası sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Tamam
13 Aralık 2025, Cumartesi
Anasayfa Künye ve İletişim

Arama

25 Kasım Kadına Şiddete Hayır Diyoruz!...

Kadına yönelik şiddetin bildik hüzünlü öyküleri maalesef devam ediyor. Şiddet yalnızca bedenlere zarar vermiyor, kadınların öz saygısını, ihlale direnme ve hak arama arzusunu zayıflatıyor veya yok ediyor.

Ancak, dünyanın birçok ülkesinde ve Türkiye'de biz kadınlar değişik biçimlerde şiddete uğruyor. Kadınların eğitimden yoksun bırakılarak eve mahkum edildiği, ekonomik faaliyetinin yasal ve geleneksel birçok engelle kısıtlandığı, çalışma yaşamında bin bir haksızlık ve ayrımcılıkla karşılaştığı, toplumun en fakir kısmını oluşturduğu ve kendi kaderine terk edildiği koşullarda, şiddetin ilk hedefi de doğal olarak(!) en korumasız ve zayıf kesimi kadınlar!

Kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddetten arınmış bir Avrupa yaratmak için yapılan İstanbul Sözleşmesi, kadınları her türlü şiddete karşı korumak ve kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddeti önlemek, kovuşturmak ve ortadan kaldırmak amacını taşıyor. 11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul'da imzaya açılan Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadele Hakkındaki Avrupa Konseyi Sözleşmesi (kısa adıyla İstanbul Sözleşmesi), 1 Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Özel olarak kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet ve ev içi şiddeti hedef alan ilk Avrupa sözleşmesi olma niteliğini taşıyan Sözleşme, bugüne kadar Türkiye dahil Avrupa Konseyi üyesi 20 ülke tarafından onaylanmıştır.

Türkiye, Sözleşme'yi imzaya açıldığı 11 Mayıs 2011 tarihinde imzalamış, 14 Mart 2012 tarihinde ise onaylamıştır.

Bugün dünya üzerinde yaşayan kadınların yarısı eşlerinden şiddet görüyor. Çin'de, yılda 1 milyon kız çocuğu doğar doğmaz öldürülüyor. Dünyada bu yolla kaybedilen kadın sayısı 40-50 milyonu buluyor. Uluslararası Göç Örgütü, her yıl 2 milyon kadının sınır ötesi kadın ticaretinde kullanıldığından bahsediliyor. ABD'de, her 6 dakikada bir kadına tecavüz ediliyor. İngiltere'de, her 7 kadından biri birlikte olduğu erkek tarafından tecavüze uğruyor. Fransa'da, her ay 6 kadın aile içi şiddet nedeniyle hayatını kaybediyor.

Bunlarla birlikte, paylaşım savaşları, işgaller, ağır ekonomik bunalımlar ve yoksulluk biz kadınları şiddet cenderesine daha fazla itiyor. Antik Çağdan beri kadının bedeni, her savaşın üzerinde cereyan ettiği savaş toprağı olmuştur. Kadınların, savaş dönemlerinde hem anlamsızca öldürülmesi, hem eşlerinin, çocuklarının katledilmesi, hem de tarihsel yazgısı haline gelen tecavüz olaylarına maruz kalmaktadırlar. Bir yandan da, erkeklerin savaş cephelerine sürülmeleriyle boşalan yerler ucuz kadın emeğiyle dolduruluyor; savaşın yol açtığı açlık ve yoksulluğun katlandığı sömürü işletiliyor.

Diğer yandan; namus, töre cinayetleri, koca-baba dayakları, işkence medyada magazinleştirilerek sunuluyor. Şiddete uğrayan kadının ne yaptığı, ne söylediği ya da nasıl giyindiği sorgulanıyor. Fiziksel, sözel ve cinsel şiddete uğrayan kadınların bunu hakkedip hakketmediği tartışılıyor; kurbanlar suçlanıyor, suçlular "mağdur" ilan ediliyor. Şiddet, dinsel-geleneksel önyargılarla, cinsiyet ayrımcı politikalarla ve yasalar eliyle meşrulaştırılıyor.

Bütün bunların sona erdirilmesi için bizler;

 Devletin kadınlara yönelik her türlü şiddet eylemini açık bir şekilde kınamasını,

  • Şiddete uğrayan kadınlar için başvuru ve sığınma evlerinin sayısının artırılmasını, ücretsiz danışmanlık, psikolojik ve tıbbi destek ve yasal yardımın yapılmasını,
  • Cinsiyet ayrımcı politikalar, yasalar ve uygulamaların kaldırılmasını, eylem ve eğitim projelerinin kadın örgütleriyle birlikte hayata geçirilmesini,
  • Aile içi şiddeti ve genel olarak kadın ve çocuklara yönelik şiddeti önlemek için kampanyalar, ana-baba eğitim programları başlatılmasını,
  • Kadınların ekonomik özgürlüğü için çalışmasının önündeki engellerin kaldırılmasını, sosyal güvenlik, parasız eğitim ve parasız sağlık hakkından yararlanılmasının sağlanmasını,
  • Medyanın, kadın ve çocuklara yönelik şiddeti teşvik edici yayınlar üzerinde kendi oto-denetim mekanizmasını kurarak kadın ve çocuklara yönelik şiddeti bir malzeme olarak kullanmaktan vazgeçmesini,
  • Evde, sokakta, işyerinde, gözaltında, cezaevinde yaşanan kadına yönelik şiddetin sorumlularının yargılanmasını ve caydırıcı yasal tedbirler alınmasını
  • Toplumsal barışın sağlanması için, anadil üzerindeki tüm yasakların, OHAL ve koruculuk sisteminin kaldırılması gerekmektedir.

Bu haber Balıkesir Ticaret Platformuna ait olup www.balikesirticaretplatformu.com domaini kaynak olarak gösterilerek paylaşım yapılabilir.

#25KasımKadınaSiddeteHayır #kadınhakları #ŞiddetBulaşıcıdır #25Kasım #istanbulsözleşmesiyaşatır #kadın #kadınşiddetineson #kadınlaraşiddetdursun #hayvan hakları #hayvanlaraşiddetehayır#2021 #business #işhayatı # trend #sosyalmedya #facebook #twitter #instagram #sosyalağlar #mndajansmedia @mndajansmedia #türkiye #balikesir #MesafeniKoru #covid19tr #corona #sağlık #Korona #COVID19 #112 #hayatevesığar #covid_19 #pandemi #COVID19 #tedbir #EvindeKalTürkiyem

Kasım 25, 2020
Tags:
balikesirticaretplatformu.com 100 Yüze Danışmanlık İştirakidir.
© Telif Hakları 2021. Tüm hakları saklıdır.
balikesirticaretplatformu.com 100 Yüze Danışmanlık İştirakidir. ComveCom
© Telif Hakları 2021. Tüm hakları saklıdır.